Su aygırı hakkında bilgi

Su aygırı, bütün gününü ekvator Afrika’sının nehir veya göl sularında tembel tembel yüzmekle geçirir. Kendini suyun kaldırma kuvvetine bıraktığı için, üç veya dört tonluk bir et, kemik ye yağ yığını olan vücudunu taşıması daha kolay olur.

Su aygırı, Afrika’da akarsu yakınlarında yaşayan, 4 metre kadar boyunda ağır gövdeli bir hayvandır. Su aygırı, Nil aygırı olarak da bilinir. Çiftparmaklı memelilerdendir. Derisi tüysüz, kafası vücuduna göre küçüktür. Su içinde gezer, kıyılardaki otları yiyerek beslenir. Çeneleri çok gelişmiştir. Uzun sivri dişleri vardır. Sürüler halinde dolaşırlar.

Eski Yunan’lılar bu hayvana yani su aygırı’na, «nehir atı» anlamına gelen «hippospotamos» adını vermişlerdir. Aslında, attan çok, dört veya beş metre uzunluğunda bir domuza benzer. Bacakları çok kısadır. Bütün gövdesi yağla kaplı olduğundan suda çok rahat yüzer ve yalnız burun delikleri, küçük yuvarlak gözleri ve kulakları suyun üstünde kalır. Böylece ekvatorun kavurucu güneşine daha kolay dayanabilir. En ilgi çekici yanı, suyun altında nefes almadan uzun süre kalabilmesidir. Bütün besini, nehir veya göl kenarında yetişen otlar, sazlar ve bitki kökleridir. İri köpekdişlerinden herbiri birkaç kilo gelir ve üzerlerindeki fildişi tabakası çok değerli sayılır. Su aygırı çok sık esner; bazan o koca ağzını açınca, hayvanın dişleri arasında kalmış bitki artıklarını toplamak için küçük kuşların gelip korkusuzca ağzına girdikleri görülür.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz