At koşuları hipodromlarda yapılır. Bu yarışlar iki büyük kategoriye ayrılır. Dörtnal koşuları ve tırıs koşuları. Dörtnal koşularında cokey ata biner, tırıs koşularında ise atın çektiği sulky denilen iki tekerlekli, hafif arabayı sürer. At koşularında bahsi müşterek denilen bir talih oyunu oynanır. Bu oyun herkese açıktır.
At koşularına katılan cokeyler, mesleklerini çok genç yaştan başlayarak öğrenirler. Bedenen çok iyi eğitim görmüş olan bu binicilerin ata zorluk çıkarmamaları için vücut ağırlıkları hemen hemen hiç bir zaman elli kiloyu geçmez. Yarışta, renkleri bineğin sahibi tarafından seçilmiş bir ceket ve bir kep giyerler. Dörtnal koşusu düz arazide ya da çit, hendek, toprak duvar gibi engellerle kesilmiş bir pist üzerinde yapılır. Tırıs koşusunda at, tırıs gidişini hiç terketmemek zorundadır. Aksi halde yarışı paralel bir pistte otomobille takip eden hakemler tarafından yarışma dışı bırakılır.
At yarışlarında başlama ya da çıkış işareti, starter denilen hakem tarafından verilir. Cokeyleri tarafından bir hizaya dizilen atlar, önlerine gerilmiş olan lastik şerit kalkar kalkmaz ya da içinde bekledikleri hücrelerin kapılır açılır açılmaz, ileriye atılırlar.
Varış yerinde atlar, düşey bir çizgiyle belirtilmiş bir beyaz duvarın önünden geçerler. Varıştaki hakemler, atların birbirlerini bir baş, bir boyun ya da bir at boyu farkıyle geçişlerini dürbünle gözlerler. Kazanan atı belirlemek için bazen fotoğraflara başvurmak gerekir. Hendikaplı koşularda, atların taşıyacakları değişik ağırlıklar ve koşacakları farklı mesafeler, onların yaşını ve gücünü denkleştirmek olanağını verir.