Vaaz; camilerde veya topluca ibadet yapılan yerlerde, toplumu din konusunda aydınlatmak amacıyla yapılan dini bir öğüttür. Bu görevi yapan kişiye de vaiz denir.
Vaaz; İyiliğe sevk için söylenen söz, nasihat, öğüt, bir kimseye, kalbini yumuşatacak surette sevap ve ikaba dair söz söylemek, nasihat etmek, bu yolda söylenilen söz demektir.
Vaaz; Dinî veya ahlâkî bir mesele hakkında herhangi bir din adamı tarafından dinî bir yükümlülüğü yerine getirmek maksadıyla yapılan bir çeşit hitâbet türüdür. Amacı ise, dinî konular hakkında dinleyenleri aydınlatmak ve kalpleri huzura kavuşturacak sözler söyleyerek insanları doğru yola iletmektir.
İnsanların dinî yönden aydınlatılması, onların ibadetlerini eksiksiz ve yanlışsız yapabilmelerini sağlayacak ilmihâl bilgilerinin verilmesini de amaçlayan vaaz’ın, insanlık kadar eski bir geçmişe sahip olduğu söylenebilir. Halen mensup ve müntesibi bulunan dinleri (ilâhî, muharref, bâtıl) hayatiyetlerini sürdürme vasıtalarından biri de hiç şüphesiz vaaz yoludur. Yahudiliğin vaaz görevini haham, Hristiyanlığın papaz, İslâm’ın da vâiz yerine getirir. İslâm açısından batıl olmakla beraber, günümüzde varlığını sürdüren Budizm, Sıkh, Şintoizm vb. dinleri râhipleri vasıtasıyla, kendilerine has mâbedlerinde vaaz yoluyla telkin etmektedirler.
Vaaz, hutbe gibi zorunlu olmamakla birlikte son derece önemlidir ve Müslümanlar için bir görevdir. Çünkü insanları iyiliğe davet edip, kötülükten sakındırmak Müslümanlara farz-ı kifayedir. Allah (c.c) bir âyet-i kerîmede: “Sizden, hayra davet eden, iyiyi emreden, kötülükden sakındıran bir bir ümmet olsun, işte kurtuluşa erenler bunlardır” buyurmaktadır (Âli İmran, 3/104). Bir başka âyetin meali de şöyledir: “Rabbinin yoluna hikmet ve güzel öğütle davet et. Onlarla en güzel şekilde mücadele et. Şüphesiz Rabbin doğru yoldan sapanı da. Hidayette olanları da çok iyi bilir” (Nahl, 16/125) buyurmuştur. Peygamber efendimiz de bir hadîsinde peşi peşine üç defa: “Din nasîhattir…” (Buharî, Ahkâm, 43; Müslim, İman, 22) buyurmuştur. İşte bu âyetler ve hadîsi şerif vaaz ve irşadın Müslüman hayatındaki önemini en güzel şekilde ortaya koymaktadır.