Toplumların yok oluşlarını doğuran nedenler ile ilgili ayetler

Yüce kitabımız Kuranı Kerim’de Toplumların yok oluşlarını doğuran nedenler ile ilgili ayetleri bu sayfada derledik. İşte Kuranı Kerim’de geçen Toplumların yok oluşlarını doğuran nedenler ile ilgili ayetler.

53/50-54. İlk Ad’ı ve Semûd’u yok edip, geri bırakmayan, daha önce de Nûh toplumunu (yok eden) —onlar daha zalim ve daha azgındı- ve altüst olmuş kasabaları yere batıran, onları gömdükçe gömen O’dur.

38/12-13. Onlardan (Mekke müşriklerinden) önce Nûh kavmi, Ad, sarsılmaz bir saltanatın sahibi Firavun, Semûd, Lût kavmi ve Eykeliler de peygamberleri yalanlamışlardı. İşte bunlar da peygamberlere karşı birleşen topluluklardır. 14. Hepsi elçileri yalanladılar da azabımı hakettiler.

28/58. Nimet ve refaha karşı nankörlük eden nice kasabaları yok etmişizdir. İşte yerleri! Kendilerinden sonra pek az kimseler oturabilmiştir. Onlara Biz varis olmuşuzdur. 59. Rabbin, kasabaların halkını, kendilerine ayetlerimizi okuyacak bir peygamber göndermedikçe yok etmiş değildir. Zaten Biz, yalnız halkı zalim olan kasabaları yok etmişizdir.

17/16. Biz bir kenti yok etmek istediğimiz zaman, önce varlıklılarına emrederiz, onlar orada yoldan çıkarlar; böylece verilen sözü hakederler. Biz de orasını yerle bir ederiz. 17. Nuh’tan sonra nice nesilleri yok ettik. Kullarının günahlarını gören ve haberdar olarak Rabbin yeter.

11/117. Senin Rabbin, halkı ıslah edici olan kentleri, asla haksız yere yok edecek değildir.

6/123. Her kentte ileri gelenleri, orada hile yapan suçlular kılmamız da bunun gibidir. Onlar yalnız kendilerine hile yaparlar ama farkına varmazlar.

6/131. Bu, Allah’ın, haberleri yokken kentler halkını haksız yere yok etmeyeceğinden dolayıdır. 132. Herbirinin derecesi yaptıklarına göredir. Rabbin onların yaptıklarından habersiz değildir.

6/42. Andolsun, senden önceki milletlere peygamberler göndermiştik. Yakarırlar diye onları darlığa ve sıkıntıya uğrattık. 43. Onlara baskınımız geldiğinde olsun yakarsalardı ya! Ama kalpleri katılaştı ve Şeytan da onların yaptıklarını kendilerine süslü gösterdi. 44. Kendilerine hatırlatılan şeyi unuttuklarında, herşeyin kapısını onlara açtık. Kendilerine verilenlerle sevindikleri sırada, ansızın onları yakalayıverdik; şaşkın kalakaldılar. 45. Haksızlık eden toplumun kökü kesildi. Övgü, alemlerin Rabbi Allah’adır.

40/21. Yeryüzünde dolaşıp, kendilerinden daha kuvvetli olan ve yeryüzünde daha çok eser bırakan öncekilerin sonlarının nasıl olduğunu görmezler mi? Allah onları suçlarıyla yakalamıştır. Allah’a karşı onları koruyan olmamıştır. 22. Bu, onların, kendilerine açık belgelerle gelen elçilerini inkâr etmelerinden ötürüdür. Allah da onları bunun için yakalamıştır. O kuvvetlidir, cezalandırması da şiddetlidir.

16/26. Onlardan (Mekkeli müşriklerden) öncekiler düzen kurmuşlardı. Bunun üzerine Allah onların binalarına temellerinden geldi de tavanları başlarına çöktü. Azap onlara farketmedikleri yerden geldi.

14/13-14. inkâr edenler, elçilerine: “Ya bizim dinimize dönersiniz, ya da sizi yurdumuzdan çıkarırız” dediler. Rableri, peygamberlere: “Andolsun, Biz haksızlık edenleri yok edeceğiz ve sizi onlardan sonra yeryüzüne yerleştireceğiz. Bu, makamımdan korkan ve tehdidimden korkan içindir” diye vahyetti. 15. (Peygamberler) Rablerinden zafer istediler ve her inatçı zorba kaybetti.

21/41. (Ey Muhammed!) Senden önce bir çok elçi alaya alınmıştı da, onları alaya alanları, alay ettikleri şey çevreleyivermişti.

30/47. (Ey Muhammed!) Senden önce, birçok elçiyi kendi kavmine gönderdik, onlara belgeler getirdiler; dinlemeyip suç işleyenlerden öc aldık. Çünkü inananlara yardım etmek Bize düşer.

29/38. Âd ve Semûd’u da yok ettik. Bunu oturdukları yerler göstermektedir. Şeytan onlara işlediklerini güzel gösterdi; onları doğru yoldan alıkoydu. Oysa, kendileri bunu anlayacak durumda idiler. 39. Kârun’u, Firavun’u ve Hâmân’ı da yok ettik. Andolsun ki, Musa kendilerine açık belgelerle gelmişti de, onlar yeryüzünde büyüklük taslamışlardı. Ama geçip gidecek değillerdi. 40. Her birini suçüstü yakaladık; kimine taşlar savuran rüzgarlar gönderdik, kimini bir çığlık yok etti, kimini yerin dibine geçirdik, kimini de suda boğduk. Allah onlara zulmetmiyordu, onlar kendilerine zulmediyorlardı.

8/53. Bu (Firavun ve beraberindekilerin helak edilmesi), bir toplum kendi içindekini değiştirmedikçe, Allah’ın da o topluma verdiği nimeti değiştirmeyeceğindendir. Allah işitendir, bilendir.

65/8. Biz Rablerinin ve O’nun elçilerinin buyruğu dışına çıkan nice kasabaların halkını, çetin bir hesaba çekmiş, onları görülmedik bir azaba uğratmışızdır. 9. Onlar işlerinin günahını tattılar; işlerinin sonu hüsran oldu. 10. Allah onlara çetin bir azap hazırlamıştır. Ey inanmış olan akıl sahipleri! Allah’a saygılı olun, Allah size bir öğüt (Kur’an’ı) indirmiştir.

64/5. Daha önce inkar edip de, işlerinin günahını tadan kimselerin haberi sana gelmedi mi? Onlara can yakıcı azap vardır. 6. Bu, kendilerine peygamberleri açık belgelerle geldiğinde: “Bir insan mı bize yol gösterecek?” diyerek inkar edip gerçeğe yüz çevirmelerinden ötürüdür. Allah hiç bir şeye muhtaç olmadığını ortaya koymuştur. Allah hiç bir şeye muhtaç değildir, övgüye lâyıktır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz