Tasavvuf, İslâm’ın temel prensiplerine dayanarak nefsi arıtıp, ahlâkı güzelleştirerek dini yaşama ve Allah’ın rızasına ulaşma bilgisi ve yaklaşımıdır. Bir başka ifadeyle tasavvuf, insanın iç ve dış dünyasını imara ve kötü duygularını düzeltmeye çalışan bir ahlâk sistemidir. Tasavvufu bir hayat tarzı olarak benimseyen kimselere de sûfî veya mutasavvıf denir.
Tasavvufu tanımlamak çok güçtür. Bu güçlük, tasavvufun bireysel yaşantı ve deneyimlere bağlı öznel niteliğinden gelir. Tasavvufun bu niteliği, mutasavvıflar tarafından “tatmayan bilmez” deyimiyle dile getirilir. Tasavvufun pek çok tanımı yapılmıştır. Ünlü mutasavvıflar tarafından yapılan ve sayısı iki bini bulan tanımlardan birkaçını ifade edelim. Buna göre tasavvuf;
• Güzel ahlâktır.
• Kendini Allah’ın dilediği şey üzere bırakı vermendir.
• Karşılıklı dostluk ve sevgidir.
• Kalbi Allah’a bağlayıp O’nun dışındakilerle ilgiyi kesmektir.
• Sünnete uygun bir şekilde amel etmektir.
• Hiçbir şeye sahip olmaman, hiçbir şeyin de sana sahip olmamasıdır.
• Güzel ve iyi olan bütün huylara sahip olmak, çirkin olan huyların hepsinden uzaklaşmaktır.
• Kulun, her vakitte, o vakit içinde yapılması en uygun olan amel ve ibadetle meşgul olmasıdır.
• Yaratıklara bağlı kalmayı tamamen ortadan kaldırmaktır.
• Hakk ile birlikte ve O’nun huzurunda olma hâlidir.
• Temiz bir kalp, pak bir gönül sahibi olmaktır.
• Kimseden incinmemek, kimseyi incitmemektir.
• Kişiye Allah’ı görürmüşçesine ibadet etme hazzına erişmesinin yolunu gösteren ilim.