Yüce kitabımız Kuranı Kerim’de Peygamberlerin mucizeleri ile ilgili ayetleri bu sayfada derledik. İşte Kuranı Kerim’de geçen Peygamberlerin mucizeleri ile ilgili ayetler.
7/106. (Firavun:) “Bir mucize getirdiysen ve doğru sözlülerden isen, onu ortaya koy” dedi. 107. (Mûsa) asasını yere atar atmaz ayan beyan bir yılan oldu. 108. Ve elini çıkardı, bakanlar için bembeyaz oldu. 109-110. Firavun’un kavminin ileri gelenleri: “Doğrusu bu, bilgin bir büyücüdür. Sizi yurdunuzdan çıkarmak istiyor. Ne buyurursunuz?” dediler. 111-112. “Onu ve kardeşini eğle, şehirlere bütün bilgin büyücüleri getirecek toplayıcılar gönder” dediler. 113. Büyücüler, Firavun’a gelip: “Yenen biz olursak, bize bir ödül var, değil mi?” dediler. 114. (Firavun:) “Evet, o zaman siz de gözdelerden olacaksınız” dedi. 115. (Büyücüler:) “Ey Mûsa! Ya (önce) sen at veya biz atalım” dediler. 116. (Mûsa:) “Siz atın” dedi. (Büyücüler) atınca, insanların gözlerini büyülediler, onları ürküttüler ve büyük bir büyü ortaya koydular. 117. “Asânı atıver!” diye seslendik. Asâ, birden onların uydurduklarını yutmaya başladı. 118. Gerçek ortaya çıktı ve onların yapmış oldukları boşa gitti. 119. İşte orada yenildiler ve küçük düştüler. 120. Büyücüler secdeye kapandılar.
7/132. (Firavun’un kavmi Musa’ya’) “Bizi büyülemek için ne mûcize gösterirsen göster, sana inanmayacağız” dedi. 133. Bunun üzerine, su baskınını, çekirgeyi, biti, kurbağaları ve kanı, birbirinden ayrı mûcizeler olarak üzerlerine saldık. Yine de büyüklendiler ve suçlu bir toplum oldular. 134. Pis azap başlarına çökünce: “Ey Mûsa! Sana verdiği söze göre bizim için Rabbine yalvar. Eğer bizden bu azabı kaldırırsan, andolsun sana inanacağız ve İsrailoğulları’nı seninle beraber göndereceğiz” dediler.
7/143. Mûsa, tayin ettiğimiz vakitte gelince, Rabbin ona konuştu. (Mûsa:) “Rabbim! Kendini bana göster, Sana bakayım” dedi. Allah: “Sen Beni göremezsin, ama dağa bak, eğer dağ yerinde durursa, sen Beni göreceksin” buyurdu. Rabbi dağa görününce onu yerle bir etti ve Mûsa baygın düştü. Ayılınca: “Sen yücesin, Sana tövbe ettim ve ben inananların ilkiyim” dedi.
7/146. Yeryüzünde haksız yere büyüklenenleri, belgelerimden yüz çevirteceğim. Her belgeyi görseler, yine ona inanmayacaklar. Doğru yolu görseler, onu yol olarak benimsemeyecekler. Azgınlık yolunu görseler, hemen onu yol edinecekler. Bu, âyetlerimizi yalanlamaları ve ondan habersiz olmalarından ileri gelir. 147. Ayetlerimizi ve ahirette karşılaşmayı yalanlayanların işleri boşa gitmiştir. Yine de yapmış olduklarından başka bir şeyle cezalandırılmayacaklardır.
20/77. Musa’ya: “Kullarımı geceleyin yürüt, denizde onlara kuru bir yol aç; düşmanların yetişmesinden korkma ve endişe etme” diye vahyettik. 78. Firavun, ordusuyla onları takib etti, deniz de onları içine alıverdi, hem de ne alış!.
28/30-31. Oraya gelince, kutlu yerdeki vâdinin sağ yanındaki ağaç cihetinden (Mûsa’ya): “Ey Mûsa! Ben alemlerin Rabbi olan Allah’ım. Değneğini af diye seslenildi. Mûsa, değneğin yılan gibi hareketler yaptığını görünce, dönüp arkasına bakmadan kaçtı. “Ey Mûsa! Dön gel; korkma; şüphesiz güvende olanlardansın” (denildi). 32. “Elini koynuna koy; lekesiz, bembeyaz çıksın. Ellerini koltuk altına çek, korkun kalmasın. Bu ikisi Firavun ve ileri gelenlerine karşı Rabbinin iki delilidir. Doğrusu onlar yoldan çıkmış bir topluluktur”.
17/101. (Ey Muhammed!) Musa’ya dokuz apaçık mucize verdik. İsrailoğulları’na sor. Kendine Musa geldiği zaman Firavun: “Ey Musa! Ben senin büyülenmiş olduğunu düşünüyorum” demişti.
17/59. Bu mûcizeleri göndermekten Bizi alıkoyan, öncekilerin onları yalanlamış olmasıdır. Semud kavmine, gözle görülebilen bir dişi deve vermiştik de ona zulmetmişlerdi. Oysa Biz mucizeleri yalnız korkutmak için göndeririz.
10/76. Katımızdan gerçek onlara gelince: “Bu düpedüz bir büyüdür dediler.
40/78. (Ey Muhammed!) Senden önce birçok elçiler gönderdik; sana onların kimini anlattık, kimini anlatmadık; hiçbir elçi Allah’ın izni olmadan bir mucize getiremez. Allah’ın buyruğu gelince hakla hüküm verilir. İşte o zaman, (Kur’an’ı) batıl sayanlar, zarar ederler.
3/46. (İsa) insanlarla beşikte iken de, yetişkin iken de konuşacaktır; o iyilerdendir.
13/38. Senden önce de nice elçiler gönderdik. Onlara da eşler ve çocuklar verdik. Allah’ın izni olmadan hiç bir elçi bir mucize getiremez. Her sürenin bir kaydı vardır.