Yüce kitabımız Kuranı Kerim’de mümin ile ilgili ayetleri bu sayfada derledik. İşte Kuranı Kerim’de geçen müminler ile ilgili ayetler.
92/5-7. (Elinde bulunandan) verenin, (Allah’a karşı) saygılı olanın ve en güzel sözü doğrulayanın işlerini kolaylaştırırız.
103/1. Vaktin bitimine andolsun. 2. İnsan, hiç şüphesiz ziyan içindedir. 3. Ancak inananlar, yararlı iş işleyenler, birbirine hakkı tavsiye edenler ve sabırlı olmayı tavsiye edenler (bunun dışındadır).
7/157. Yanlarındaki Tevrat ve Incil’de yazılı buldukları, kendilerine uygun olanı emreden ve kötülüğü yasaklayan; onlara temiz şeyleri helal eden., murdar şeyleri haram eden; ağır yüklerini ve üzerlerindeki zincirleri kaldıran ümmî Peygamber Elçi’ye inanan, onu destekleyen, ona yardım eden ve ona indirilen ışığa uyan kimseler, işte bunlar kurtulacaklardır.
25/63. Rahmân’ın kulları yeryüzünde ağırbaşlı yürürler. Bilgisizler kendilerine takıldıkları zaman, onlara güzel sözler söylerler. 64. Onlar, gecelerini Rablerinin huzurunda secdeye vararak ve ayakta durarak geçirirler.
65-66. Onlar: “Rabbimiz! Bizden cehennem azabını uzaklaştır; doğrusu onun azabı sürekli, orası da kötü bir yer ve kötü bir duraktır” derler. 67. Onlar harcadıkları zaman, ne israf ederler ne de cimrilik, ikisi arasında orta bir yol (tutarlar). 68-69. Onlar Allah’ın yanısıra başka bir tanrıya yalvarmazlar. Allah’ın haram kıldığı cana haksız yere kıymazlar, zina etmezler, bunları yapan günaha girmiş olur; kıyamet günü azabı kat kat olur, orada temelli horlanarak kalır.
35/29-30. Allah’ın Kitabı’nı okuyanlar, namazı kılanlar, kendilerine verdiğimiz rızıktan gizli ve açık verenler, (Allah’ın) kendilerine kazançlarını ödeyeceği ve lütfundan onlara fazlasını da vereceği -çünkü Allah çok bağışlayıcı ve yapılan iyiliklerin karşılığını verendir- zarar etmeyecek bir alışveriş umabilirler.
27/2-3. (Bunlar) namazı kılan, zekâtı veren ve âhiretten kesin olarak emin olan mü’minler için bir rehber ve müjdedir.
28/52. Kendilerine bundan önce Kitab verdiklerimiz buna da inanırlar. 53. Kur’an onlara okunduğu zaman: “Ona inandık, doğrusu o Rabbimizden gelen gerçektir; biz şüphesiz daha önce de Müslüman idik” derler. 54. İşte onlara, sabırlarından dolayı, ecirleri iki defa verilir; onlar kötülüğü İyilikle savarlar, kendilerine verdiğimiz rızıktan da sarfederler. 55. (Onlar,) boş söz işittikleri vakit ondan yüz çevirirler. “Bizim işlediğimiz bize, sizin işlediğiniz sîzedir. Size selam olsun; cahillerle ilgilenmeyiz” derler.
17/107-109. De ki: “Kur’an’a ister inanın, ister inanmayın. O, kendinden önce bilgi verilenlere okunduğu zaman, çene üstü secdeye kapanırlar ve: «Rabbimiz uludur. Rabbimizin sözü yerine gelecektir» derler. Ağlayarak yüzleri üzerine kapanırlar ve bu onların Allah’a saygılarını artırır”.
11/17. Rabbinin katından bir belgesi ve onu okuyan, O’ndan gelen bir tanığı bulunanlar ve önlerinde önder ve rahmet olarak Mûsa’nın Kitabı bulunanlar (kafirlerle bir olur mu)? İşte onlar Kur’an’a inanırlar. Hangi grup onu inkâr ederse, ona söz verilen yer ateştir. Senin de bundan şüphen olmasın. O, Rabbinden bir gerçektir. Fakat insanların çoğu inanmaz.
11/23. İnanıp yararlı işler yapanlar ve Rablerine saygıyla boyun eğenler, işte onlar cennetliklerdir. Onlar orada kalıcıdırlar.
6/48. Elçileri sadece müjdeci ve uyarıcı olarak gönderiyoruz. Kim inanır ve düzeltirse, onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.
6/82. inananlar ve inançlarına bir zulüm karıştırmayanlar, işte onlara güven vardır ve onlar doğru yoldadırlar.
31/4. O kimseler ki, namazı kılarlar, zekatı verirler. Ahireti de kesinkes bilirler. 5. Onlar Rablerinin yolunda olanlardır, işte onlar murada erenlerdir.
39/33. Doğruyu getirene ve onu doğrulayana gelince, işte onlar, saygılı olanlardır. 34-35. Onlara, Rablerinin katında diledikleri şeyler vardır, iyi davrananların ödülü budur, ki (böylece) Allah, onların yaptıklarının en kötüsünü örtsün, onlara işledikleri şeylerin en güzeli ile karşılık versin.
41/33. Allah’a çağıran, yararlı iş işleyen, ve “Ben ancak Müslümanlar’danım” diyen kimseden daha güzel sözlü kim vardır?
42/36-39. Size verilmiş bulunan herhangi bir şey, sadece dünya hayatının menfaatidir, inanıp Rablerine güvenenler, büyük günahlardan ve hayasızlıklardan çekinenler, öfkelendiklerinde bile bağışlayanlar, Rablerinin çağrısına cevap verenler, namazı kılanlar işlerini aralarında danışma ile (görenler), Kendilerine verdiğimiz rızıktan sarfedenler ve bir saldırıya uğradıklarında kazanmaya çalışanlar için Allah’ın katında bulunan daha iyi ve daha kalıcıdır.
51/15-16. (Allah’a karşı gelmekten) sakınanlar, Rablerinin kendilerine verdiğini almış olarak bahçelerde ve pınar başlarındadırlar. Çünkü onlar, bundan önce iyi davranırlardı. 17. Onlar, geceleri az uyurlardı. 18. Seher vakitlerinde bağışlanma dilerlerdi. 19. Onlar (dünyada iken) mallarında muhtaç ve yoksula bir hak ayırmışlardı.
16/30. (Allah’a karşı gelmekten) sakınanlara: “Rabbiniz ne indirdi?” dendiğinde: “İyilik” derler, iyi davrananlara bu dünyada iyilik vardır. Ahiret yurdu ise daha iyidir. Saygılı olanların yurdu ne güzeldir!
23/1-11. Namazlarında saygılı olan, boş sözden yüz çeviren, zekatı veren, eşleri ve ellerinin altında bulundurdukları (cariyeleri) dışındakilere karşı ırzlarını koruyan, -(bundan dolayı) onlar zaten kınanamazlar; ancak kim bunun ötesini arzularsa, işte onlar haddi aşmış olurlar-, emanetlerini gözeten, sözlerini yerine getiren ve namazlarını koruyan mü’minler murada ermişlerdir. İşte onlar, temelli kalacakları Firdevs’e varis olan mirasçılardır.
23/57-61. Rablerinin korkusundan titreyenler, Rablerinin âyetlerine inananlar, Atilfifine ortak koşmayanlar, vereceklerini, -Rablerine dönecekleri için- kalpleri ürpererek verenler, işte onlar iyi işlerde yarış ederler ve o uğurda ileri geçerler.
70/22-35. Ancak, namazı kılanlar ve namazlarında devamlı olanlar, mallarında muhtaca ve yoksula belirli bir hak tanıyanlar, ceza gününü doğrulayanlar, yalnız Rablerinin azabından korkanlar -Rablerinin azabından kimse güvende değildir-, eşleri ve ellerinin altında bulundurdukları (cariyeleri) dışındakilere karşı ırzlarını koruyanlar -(bundan dolayı) onlar zaten kınanamazlar; ancak kim bunun ötesini özlerse, işte onlar haddi aşmış olurlar-, emanetlerini ve sözlerini yerine getirenler, tanıklığı gereği gibi yapanlar, namazlarına riayet edenler; işte onlar, cennetlerde kendilerine ikramda bulunulacak kimselerdir.
84/25. Yalnız, inanıp yararlı işler işleyenlere; onlara kesintisiz ecir vardır.
29/9. İnanan ve yararlı iş işleyenleri, kesinlikle iyilerin arasına katacağız.
2/218. İnananlar ve hicret edip Allah yolunda savaşanlar, işte bunlar Allah’ın rahmetini umarlar. Allah çok bağışlayıcı ve merhametlidir.
2/277. İnananlar, yararlı işler yapanlar, namazı kılanlar ve zekatı verenlerin ödülleri Rableri katindadır. Onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.
2/3. Onlar, gayba inanır, namazı kılar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan harcarlar. 4. (Muhammedi) Onlar sana indirilene ve senden önce indirilenlere inanırlar. Ve bunlar ahireti kesinkes bilirler. 5. Rablerinin gösterdiği yolda olanlar bunlardır. Ve işte bunlar murada ermişlerdir.
2/62. Mü’minler, Yahudiler, Hıristiyanlar ve Sabiiler’den Allah’a ve ahiret gününe inanıp yararlı iş yapanların ecirleri Rablerinin katındadır. Artık onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir de.
2/82. İnanıp yararlı işler yapanlar, işte onlar cennetliklerdir. Onlar orada kalıcıdırlar.
8/2. İnananlar öyle kimselerdir ki, Allah anıldığı zaman kalpleri titrer ve Allah’ın âyetleri kendilerine okunduğunda imanlarını artırır; onlar Rablerine güvenirler. 3. Onlar namazı kılarlar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan verirler. 4. İşte gerçekten inanmış olanlar bunlardır. Rablerinin katında onlar için dereceler, bağışlanma ve bol bol rızık vardır.
3/104. Sizden, iyiye çağıran, uygun olanı emreden ve kötülüğü yasaklayan bir topluluk olsun. İşte onlar başarıya ulaşanlardır. 105-106. Kendilerine açık belgeler geldikten sonra, ayrılığa düşen ve anlaşamayanlar gibi olmayın. Birtakım yüzlerin ağaracağı ve birtakım yüzlerin kararacağı günde büyük azap işte onlaradır. Yüzleri kararanlara: “İnanmanızdan sonra inkâr mı ettiniz? Öyleyse, inkâr etmiş olmanızdan dolayı azabı tadın” denecektir.
3/113-114. Onların da hepsi bir değildir. Kitap Ehli’nin içinde secdeye kapanarak, geceleri Allah’ın âyetlerini okuyup duran bir topluluk vardır, çünkü bunlar Allah’a ve ahiret gününe inanır, uygun olanı em-reder, kötü olanı yasaklar ve iyiliklere koşarlar. İşte bunlar iyilerdendir. Yaptıkları herhangi bir iyilikleri inkar edilmeyecektir. Allah saygılı olanları bilir.
3/134. Bunlar, bollukta ve darlıkta verirler, öfkelerini yutkunurlar, insanların kusurlarını affederler. Allah iyi davrananları sever. 135. Onlar, kötü bir şey yaptıkları veya kendilerine haksızlık yaptıkları zaman, Allah’ı anarlar ve günahlarının bağışlanmasını dilerler. -Allah’tan başka günahları kim bağışlayabilir?- Onlar yaptıkları işlerde bile bile diretmezler. 136. İşte bunların ödülleri, Rablerinden bağışlanma ve temelli kalacakları, altlarından ırmaklar akan cennetlerdir. Çalışanların ne güzel ödülleri vardır!
3/16-17. Bunlar, (sıkıntılara karşı) dayananlar, doğru olanlar, gönülden kul olanlar, (iyilik için) harcayanlar ve seher vakitlerinde: “Rabbimiz! Şüphesiz biz inandık, günahlarımızı bize bağışla, bizi ateşin azabından koru!” diye bağışlanma dileğinde bulunanlardır.
3/195. Rableri bunların dualarını kabul etti. Sîzlerden erkek, kadın -zaten birbirinizden meydana gelmişsinizdir- hiç birinizin işini boşa çıkarmam. Hicret edenlerin, yurtlarından çıkarılanların, Allah yolunda incitilenlerin ve savaşarak öldürülenlerin kötülüklerini elbette örteceğim. Allah katından bir karşılık olarak, onları altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacağım. Karşılığın güzeli Allah katindadır.
3/198. Rablerine saygılı olanlara, altlarından ırmaklar akan, içinde Allah katından nimetler bulunan ve temelli kalacakları cennetler vardır. Allah katında olanlar, iyi insanlar için daha iyidir.
33/35. Müslüman erkekler ve Müslüman kadınlar, inanan erkekler ve inanan kadınlar, itaat eden erkekler ve itaat eden kadınlar; doğru sözlü erkekler ve doğru sözlü kadınlar, sabırlı erkekler ve sabırlı kadınlar, gönülden saygılı erkekler ve gönülden saygılı kadınlar, sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar, iffetlerini koruyan erkekler ve iffetlerini koruyan kadınlar, Allah’ı çok anan erkekler ve Allah’ı çok anan kadınlar; işte bunlara Allah bağış ve büyük bir ecir hazırlamıştır.
4/152. Ancak, Allah’a ve elçilerine inananlar ve onlardan hiç birini diğerlerinden ayırmayanlar, işte onlara ödüllerini vereceğiz. Allah çok bağışlayıcı ve çok merhametlidir.
4/162. Fakat onlardan ilimde derinleşmiş olanlar ve sana indirilene ve senden önce indirilenlere inanıp, namazı kılan, zekatı veren, Allah’a ve ahiret gününe inanan mü’minler (var ya), işte bunlara büyük bir ödül vereceğiz.
4/175. Allah’a İnananları ve O’na bağlananları, (Allah) kendi rahmetine ve bolluğuna kavuşturacak ve onları kendisine varan doğru yola koyacaktır.
4/69. Allah’a ve Elçisi’ne kim itaat ederse, işte onlar, Allah’ın kendilerine nimet verdiği peygamberler, dosdoğru o-lanlar, şehitler ve iyi kimselerle beraber olurlar. Bunların yoldaşlığı ne kadar güzeldir. 70. Bu nimet Allah’tandır ve Allah’ın bilmesi yeter.
47/17. Doğru yolu bulanların ise, (Allah) doğruluklarını artırır ve (karşı gelmekten) sakınmalarını sağlar.
13/19. (Ey Muhammed!) Rabbinden sana indirilenin gerçek olduğunu bilen kimse, kör kimse gibi midir? Ancak akıl sahipleri, öğüt alırlar. 20. Onlar Allah’la antlaşmalarını yerine getirir ve sözleşmeyi bozmazlar. 21. Onlar Allah’ın birleştirilmesini emrettiği bağları birleştirirler. Rablerinden korkarlar ve hesabın kötüsünden de ürkerler. 22-24. Onlar Rablerinin rızasını isteyerek zorluklara dayanırlar, namazı kılarlar, kendilerine verdiğimiz rızıktan gizlice ve açıktan verirler, kötülüğü iyilikle savarlar. İşte bunlara bu (dünya) evinin sonucu olarak, ana-babalarından, eşlerinden ve soylarından iyi olanlarla birlikte girecekleri Adn cennetleri vardır. Melekler her kapıdan yanlarına girip: “Sabretmenizden dolayı size selam olsun. Burası dünyanın ne güzel sonucudur” derler.
13/29. inanan ve yararlı işler işleyenlere ne mutlu; (onlara) güzel bir gidecek yer vardır.
98/7. İnanıp yararlı iş işleyenler, işte onlar yaratıkların en iyileridirler. 8. Onların Rableri katındaki ödülleri, içinde temelli kalacakları, altlarından ırmaklar akan Adn cennetleridir. Allah onlardan râzıdır; onlar da Allah’tan râzıdırlar. Bu, Rabbinden korkanlar içindir.
59/9. Onlardan önce oraya (Medine’ye) ve imana yerleşmiş olanlar, kendilerine göç edip gelenleri severler; onlara verilenlere içlerinde bir arzu duymazlar, kendileri zorluk içinde bulunsalar bile, onları kendilerinden önde tutarlar. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa, işte onlar kurtuluşa ulaşanlardır. 10. Onlardan sonra gelenler: “Rabbimizl Bizi ve bizden önce inanmış olan kardeşlerimizi bağışla; kalbimizde mü’minlere karşı kin bırakma. Rabbimiz! Şüphesiz Sen çok şefkatlisin, çok merhametlisin” derler.
24/51. İnananlar Allah’a ve aralarında hüküm vermesi için O’nun Elçisi’ne çağrıldıklarında, sözleri sadece: “İşittik ve itaat ettik” demekten ibarettir; işte saadete erenler onlardır. 52. Kim Allah’a ve Elçisi’ne itaat eder, Allah’ı sayar ve O’na karşı gelmekten sakınırsa, işte onlar kurtulmuşlardır.
22/41. Onları orada iktidar sahibi kılsak, namazı kılarlar, zekatı verirler, uygun olanı emrederler ve fenalığı yasaklarlar. İşlerin sonucu Allah’a aittir.
58/22. Allah’a ve ahiret gününe inanan bir topluluğun -babaları, oğulları, kardeşleri ya da akrabaları olsa bile Allah’a ve Peygamberi’ne karşı gelenlere sevgi beslediklerini görmezsin. İşte Allah, imanı bunların kalblerine yazmış, katından bir nur ile onları desteklemiştir. Onları, içlerinden ırmaklar akan, içinde temelli kalacakları cennetlere koyacaktır. Allah onlardan hoşnut olmuştur, onlar da Allah’tan hoşnut olmuşlardır. İşte bunlar, Allah’ın taraftarlarıdır. İyi bilin ki, saadete erecek olanlar, Allah’ın taraftarlarıdır.
5/7. Allah’ın size olan nimetini ve “işittik, itaat ettik” dediğinizde size bağladığı anlaşmayı hatırlayın. Allah’tan sakının. Allah gönüllerde olanı bilmektedir.
9/111. Allah, Tevrat, Incil ve Kur’an’da üzerine aldığı gerçek bir söz olarak, Allah yolunda çarpışıp öldürülen ve öldüren mü’minlerin canlarını ve mallarını cennete karşılık satın almıştır. Verdiği sözü, Allah’tan daha çok tutan kim vardır? Öyleyse, yaptığınız bu alışverişe sevinin. İşte bu, büyük kurtuluştur. 112. Bunlar, tövbe edenler, kullukta bulunanlar, Allah’ı övenler, gezenler, rükû edenler, secde edenler, uygun olanı emredenler, kötü olanı yasaklayanlar ve Allah’ın yasaklarını koruyanlardır. Müminleri müjdele!
9/44. Allah’a ve ahiret gününe inananlar, canları ve malları ile savaşmaktan geri kalmak için senden izin istemezler. Allah sakınanları bilir.
9/71. İnanmış erkekler ve inanmış kadınlar birbirlerinin himayecisidirler. İyiliği emreder, kötülüğü yasaklarlar. Namazı kılar, zekâtı verir, Allah’a ve Elçisi’ne itaat ederler. İşte bunlara Allah rahmet edecektir. Doğrusu Allah üstündür, bilgedir. 72. Allah inanmış erkeklere ve inanmış kadınlara, altlarından ırmaklar akan, içinde temelli kalacakları cennetler ve Adn cennetlerinde hoş konutlar söz vermiştir. Allah’ın hoşnutluğu (bunlardan) daha yücedir. İşte büyük kurtuluş budur.
9/88. Elçi ve onunla beraber bulunan mü’minler, mallarıyla, canlarıyla cihad ederler. Bütün iyilikler bunlarındır ve işte bunlar mutluluğa erişeceklerdir. 89. Allah, onlara içinde temelli kalacakları, altlarından ırmaklar akan cennetler hazırlamıştır. Büyük kurtuluş işte budur.