İhram sözlükte “haram etmek, kendini mahrum bırakmak” anlamına geldiği gibi, “tâzim edilmesi gereken zamana veya mekâna girmek ve bunlara saygı duymak” anlamına da gelir. İhram ilmihal dilinde hac veya umre yapmaya niyet eden kişinin, diğer zamanlarda mubah olan bazı fiil ve davranışları belirli bir süre boyunca yani hac veya umrenin rükünlerini tamamlayıncaya kadar kendi nefsine haram kılması anlamındadır. Tekrar belirtmek gerekirse İhram; Hac ya da umre yapmaya niyet eden kişinin, başka zamanlarda işlemesi mümkün olan bazı fiil ve davranışları, belirli bir süre kendisine haram kılması, yasaklamasıdır. Bu duruma “ihrama girme”de denir.
İhrama giren kişinin iki rekât ihram namazı kılması sünnettir. Şayet kerâhet vakti ise, ihram namazı kılınmamalıdır. Mîkât mahallinde unutularak kılınmaması hâlinde Mekke’ye geldikten sonra da kılınabilir. Ancak maddi bir ceza gerekmez. İçinde bulunulan vaktin namazını kılmak da bu iki rekât namazın yerine geçer. Bu namazın ilk rekâtında Fâtiha’dan sonra “Kâfirûn”, ikinci rekâtında ise “İhlas” sûrelerinin okunması faziletlidir (el-Fetâva’l-Hindiyye, I, 246).