Hz Salih ve semud kavmi ile ilgili ayetler

Yüce kitabımız Kuranı Kerim’de Hz Salih ve semud kavmi ile ilgili ayetleri bu sayfada derledik. İşte Kuranı Kerim’de geçen Hz Salih ile ilgili ayetler.

91/11-12. Semud kavmi, en azgınlarının öne atılmasıyla, azgınlıkları yüzünden yalanladılar. 13. Allah’ın Elçisi onlara: “Allah’ın bu devesine ve onun su hakkına dokunmayın” demişti. 14. Ama onu yalanladılar ve deveyi boğazladılar. Bunun üzerine Rableri suçlarından dolayı onları kırıp geçirerek yerle bir etti. 15. Bu işin sonucundan Allah korkmaz.

54/23. Semud kavmi uyarıları yalanladı. 24-25. “İçimizden bir insana mı uyacağız? O zaman biz sapıklık ve delilik etmiş oluruz. Öğüt, aramızdan ona mı verilmiş? Hayır, o utanmaz yalancının biridir” dediler. 26-28. (Salih’e dedik ki:) ‘Yarın, kimin utanmaz yalancı olduğunu görecekler. Onları denemek üzere dişi deveyi göndereceğiz; sen onları gözetle ve sabret! Onlara, suyun kendileriyle o deve arasında pay edilmiş olduğunu ve her su içme sırasında yalnızca birinin orada bulunacağını bildik. 29. Bir arkadaşlarını çağırdılar, kılıcını çekip deveyi kesti. 30. Benim azabım ve uyarmam nasılmış? 31. Nitekim üzerlerine bir çığlık gönderdik de, ağıtçıların kullandığı kurumuş ot gibi oldular.

7/73-74. Semûd kavmine da kardeşleri Salih’i gönderdik. O: “Ey kavmim! Allah’a tapın, O’ndan başka tanrınız yoktur. Rabbinizden size açık bir belge geldi. Bu, Allah’ın dişi devesi size bir simgedir. Onu bırakın, Allah’ın toprağında otlasın ve ona bir kötülük etmeyin. Yoksa can yakıcı azap sizi yakalar. Allah’ın sizi Âd kavminin ardından onların yerine getirdiğini, ovalarında köşkler kurup dağlarında kayadan evler yonttuğunuz buraya yerleştirdiğini hatırlayın. Öyleyse, Allah’ın nimetlerini anın ve yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın” dedi. 75. Kavminin büyüklenen ileri gelenleri, zayıf görülenlere, onların inananlarına: “Salih’in Rabbi tarafından gönderildiğini (iyi) biliyor musunuz?” dediler. Onlar da: “Onunla gönderilene inanıyoruz” dediler. 76. Büyüklenenler: «Sizin inandığınızı biz inkâr ediyoruz” dediler. 77. Sonra deveyi kestiler ve Rablerinin buyruğuna başkaldırdılar. “Ey Sâlih! Eğer sen gönderilen elçilerden isen, bizi tehdit ettiğin şeyi başımıza getir” dediler. 78. Bu yüzden onları şiddetli bir titreme yakaladı ve oldukları yerde yüzüstü düşüverdiler. 79. Sâlih geri döndü ve: “Ey kavmim! Rabbimin buyruğunu size ilettim ve size öğüt verdim. Fakat siz öğüt verenleri sevmiyorsunuz” dedi.

26/141. Semûd kavmi da elçileri yalanladı. 142-152. Kardeşleri Sâlih onlara: “Allah’a karşı saygılı olmaz mısınız? Ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim; artık Allah’ı sayın ve bana itaat edin. Ben buna karşı sizden bir ücret istemiyorum; benim ücretim, ancak âlemlerin Rabbi’ne aittir. Burada bahçelerde, pınar başlarında, ekinler ve salkımları sarkmış hurmalıklar arasında güven içinde bırakılacak mısınız? Artık Allah’ı sayın ve bana itaat edin. Yeryüzünü düzeltmeyip, bozgunculuk yaparak aşırı gidenlerin emirlerine itaat etmeyin” dedi. 153-154. Ona: “Sen büyülenmişsin; sen de bizim gibi bir insandan başka bir şey değilsin. Eğer doğru sözlü isen bir belge getir” dediler. 155-156. Sâlih: işte (belge) bu dişi devedir. Su içme hakkı belirli bir gün onun ve belirli bir gün de sîzindir, sakın ona bir kötülük yapmayın, yoksa sizi büyük günün azabı yakalar” dedi. 157. Onlar deveyi kestiler ve pişman oldular. 158. Bunun üzerine onları azap yakaladı. Bunda elbette bir ders vardır, fakat çoğu İnanmamaktadır. 159. Senin Rabbin Üstün’dür, merhamet sahibidir.

27/45. Semûd kavmine “Allah’a tapın” (desin diye) kardeşleri Salih’i gönderdik. Bunun üzerine, çekişen iki takım oluverdiler. 46. Sâlih: “Ey kavmim! Niye iyilikten önce kötüJüğü acele istiyorsunuz? Size merhamet edilmesi için Allah’tan bağışlanma dileseniz olmaz mı?” dedi. 47. Ona: “Senin ve beraberindekilerin yüzünden uğursuzluğa uğradık” dediler. Sâlih: “Uğursuzluğunuz Allah katındadır; siz imtihana çekilen bir toplumsunuz” dedi. 48. O şehirde, yeryüzünde bozgunculuk yapan ve düzeltmeyen dokuz grup vardı.5 2 49. Bunlar: “Geceleyin ona ve ailesine baskın yapıp, sonra da onun velisine: « Onun ailesinin yok edilişinde bulunmadık. Biz doğru söylüyoruz» diyeceğimize dair Allah’a yemin edin” dediler. 50. Onlar bir tuzak kurdular, ama onlar farkına varmadan, biz de onlara bir tuzak kurduk. 51. Tuzaklarının sonunun nasıl olduğuna bir bak! Biz onları ve toplumlarının hepsini yerle bir ettik. 52. İşte, haksızlık etmelerine karşılık çökmüş bulunan evleri! Bunda, bilenler için şüphesiz bir ders vardır. 53. İnanan ve (Allah’a karşı gelmekten) sakınanları kurtardık.

11/61. Semud’a kardeşleri Salih’i gönderdik: “Ey kavmim! Allah’a tapın; ondan başka tanrınız yoktur. Sizi yerden yaratan ve orada ömür sürdürten odur. Ondan bağışlanma dileyin, sonra ona yönelin. Doğrusu, Rabbim yakındır, duaları kabul edendir” dedi. 62. Onlar: “Ey Salih! Bundan önce aramızda umut beslenen biriydin. Babalarımızın taptığına tapmaktan bizi men mi ediyorsun? Bizi çağırdığın şeye karşı, kuşku verici bir şüphe içindeyiz” dediler. 63-64. Sâlih: “Ey kavmim! Rabbimin katından açık bir belgem olduğu ve O bana kendi katından bir rahmet verdiği hâlde ben O’na başkaldırırsam, Allah’a karşı beni kim savunabilir? (Böyle bir durumda) siz benim ancak kaybımı arttırırsınız. Ey kavmim! Bu Allah’ın devesi size bir simgedir. Onu bırakın; Allah’ın toprağında otlasın. Ona bir kötülük yapmayın. Yoksa yakın bir azap sizi yakalar” dedi. 65. Buna karşılık, onu kesip devirdiler. O zaman Sâlih: “Yurdunuzda üç gün daha yaşayın. Bu, yalanlanamayacak bir sözdür” dedi. 66. Bizim buyruğumuz gelince, Sâlih’i ve beraberinde bulunan inananları, katımızdan bir rahmetle o günün rezilliğinden kurtardık. Rabbin güçlüdür, üstündür. 67. Haksızlık edenleri bir çığlık yakaladı; oldukları yerde yüzüstü düşüverdiler. 68. Sanki orasını hiç şenlendirmemişlerdi. Evet; Semûd kavmi Rablerini inkâr etmişlerdi. Evet; Semûd kavmi defoldu.

15/80. Hicr halkı da elçileri yalanladılar. 81. Onlara belgelerimizi gönderdik; ama onlar bundan yüz çevirdiler. 82. Onlar dağlarda güvenilir evler yontuyorlardı. 83. Sabahlarlarken onları çığlık yakalayıverdi. 84. Elde ettikleri şeyler kendilerine bir yarar sağlamadı.

41/17. Semûd kavmine gelince; Biz onlara doğru yolu göstermiştik, ama onlar körlüğü, doğru yolda olmaya tercih ettiler. Kazandıklarının karşılığı olarak onları alçaltıcı azabın yıldırımı çarptı. 18. İnananları ve (Allah’a karşı gelmekten) sakınanları kurtardık.

51/43. Semud kavminde de (ibret vardır). Onlara: “Bir süreye kadar menfaatlenin” denmişti. 44. Onlar Rablerinin buyruğundan çıktılar. Bunun üzerine, onları gözleri göre göre yıldırım çarptı. 45. Ayağa kalkacak güçleri kalmadı, yardım da görmediler.

69/4. Semûd ve Âd toplumları tepelerine inecek azabı yalanlamışlardı. 5. Semûd, korkunç bir çığlık ile yok edildi.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz