Yüce kitabımız Kuranı Kerim’de Hz Peygambere yönelik teselliler ile ilgili ayetleri bu sayfada derledik. İşte Kuranı Kerim’de geçen Hz Peygambere yönelik teselliler ile ilgili ayetler.
73/10. (Ey Muhammed! Putperestlerin) söylediklerine karşı sabırlı ol; onların yanlarından güzellikle ayrıl. 11. Varlık sahibi olup da yalanlayanları Bana bırak; onlara biraz mühlet ver.
93/1-3. (Ey Muhammed!) Kuşluk vaktine ve sükuna erdiği zaman geceye and olsun ki, Rabbin seni ne bıraktı, ne de sana darıldı. 4. Doğrusu son senin için başlangıçtan daha hayırlı olacaktır. 5. Rabbin sana verecek ve sen de hoşnut olacaksın. 6. O seni öksüz bulup da barındırmadı mı? 7. Seni şaşırmış bulup, yol göstermedi mi? 8. Seni fakir bulup zenginleştirmedi mi? 9-10. Öyleyse, sakın öksüze kötü muamele etme ve sakın dilenciyi azarlama! 11. Yalnızca, Rabbinin nimetini anlat!
94/1. (Ey Muhammed!) Senin göğsünü genişletmedik mi? 2-3. Belini büken yükünü sırtından indirmedik mi? 4. Senin şanını yükseltmedik mi?
108/1-2 (Ey Muhammed!) Biz sana pek çok nimet vermişizdir; (öyleyse) Rabbin için namaz kıl ve kurban kes! 3. Asıl sana kin besleyenin soyu kesiktir.
38/17. (Ey Muhammed!) Onların söylediklerine sabret; güçlü kulumuz Davud’u hatırla; o daima (Allah’a) yönelirdi.
36/76. (Ey Muhammed!) Bunların sözü seni üzmesin. Biz onların gizlediklerini de, açığa vurduklarını da biliyoruz.
5/4. (Ey Muhammed!) Seni yalanlıyorlarsa, (bil ki) senden önce de nice elçiler yalanlanmıştır. Bütün işler Allah’a döndürülür.
35/25. Eğer seni yalanlıyorlarsa, (bil ki) onlardan öncekiler de yalanlamışlardı. Elçileri, onlara belgeler, sayfalar ve aydınlatıcı Kitab’ı getirmişlerdi. 26. Sonra, Ben inkar edenleri yakaladım. Beni tanımamak nasılmış?
20/131. Onlardan birkısmına, kendilerini sınamak için, dünya hayatının süsü olarak bahşettiğimiz nimetlere sakın göz dikme. Rabbinin rızkı daha iyi ve daha kalıcıdır. 132. Ailene namazı kılmalarını emret, kendin de onda devamlı ol! Biz senden rızık istemiyoruz; sana rızık veren Biziz. Sonuç, Allah’a karşı gelmekten sakınanlarındır.
27/70. (Ey Muhammed!) Onlara üzülme ve kurdukları düzenlerden dolayı sıkıntıya düşme!
27/78. (Ey Muhammed!) Rabbin onların aralarında kendi hükmünü verecektir. O Üstün’dür, Bilen’dir. 79. Sen Allah’a güven! Şüphesiz, sen apaçık gerçek üzerindesin. 80. Sen ölülere işittiremezsin; dönüp giden sağırlara da çağrıyı duyuramazsın. 81. Sen körleri sapıklıklarından doğru yola döndüremezsin; sen ancak ayetlerimize inananlara işittirebilirsin ve onlar da teslim olurlar.
10/65. (Ey Muhammed!) Onların sözü seni üzmesin. Güç (ve şeref) bütünüyle Allah’a aittir. O İşiten’dir, Bilen’dir.
15/87. (Ey Muhammedi) Sana, tekrarlanan yediyi ve yüce Kur’an’ı verdik. 88. Onlardan kimine bahşettiğimiz nimetlere gözlerini dikme ve onlara üzülme; sen mü’minleri kanatların altına al! 89. De ki: “Ben apaçık uyarıcıyım”.
15/97. (Ey Muhammed!) Onların dediklerine gönlünün daraldığını biliyoruz. 98-99. Sen Rabbini överek yücelt, secde edenlerden ol ve ölüm sana gelinceye kadar Rabbine kulluk et.
6/33. (Ey Muhammed!) Onların dediklerinin seni üzdüğünü biliyoruz. Aslında onlar seni yalanlamıyorlar, fakat bu zalimler bile bile, Allah’ın ayetlerini inkâr ediyorlar. 34. Senden önce de bir çok elçi yalanlandı. Kendilerine yardımımız gelene kadar, yalanlanmaya ve incitilmeye katlandılar. Allah’ın sözlerini değiştirebilecek kimse yoktur. Bu elçilerin haberi sana da gelmiştir. 35. Onların yüz çevirmeleri senin gücüne gittiğinde, yeri delmeye veya göğe merdiven dayamaya güç yetirebilseydin, onlara bir mucize getirirdin. Allah dileseydi, onları doğru yolda toparlardı. Öyleyse sakın cahillik etme!
31/23. (Ey Muhammed!) inkâr edenin inkarcılığı seni üzmesin; onların dönüşü Bize’dir. O zaman, yaptıklarını kendilerine haber vereceğiz. Allah, gönüllerde olanı bilir. 24. Onları az bir süre geçindiririz, sonra da ağır bir azaba sürükleriz.
40/4. (Ey Muhammed!) Allah’ın âyetleri üzerinde, inkâr edenlerden başkası tartışmaya girişmez. İnkârcıların memlekette gezip dolaşması seni aldatmasın. 5. Onlardan (Mekkeli müşriklerden) önce Nûh toplumu ve onların ardından, peygamberlere karşı gelen topluluklar da elçilerini yalanlamışlardı; her ümmet elçisini yakalamaya yeltenmişti. Bâtılı hakkın yerine koymak için mücadele etmişlerdi. Bunun üzerine Ben onları yakaladım. Cezalandırmam nasılmış?
40/55. (Ey Muhammed!) Dayan! Allah’ın verdiği söz gerçektir. Sen suçunun bağışlanmasını dile ve Rabbini akşam sabah överek yücelt.
40/77. (Ey Muhammed!) Dayan! Allah’ın verdiği söz gerçektir. Sana, onlara söz verdiğimiz azabın birkısmını ya gösteririz veya seni öldürmüş oluruz. Onlar Bize getirileceklerdir.
44/58-59. (Ey Muhammed!) Biz, düşünüp öğüt alsınlar diye, Kur’an’ı senin dilinde (indirerek) kolaylaştırdık. Sen bekle, onlar da beklemektedirler.
46/35. (Ey Muhammed!) Elçilerden kararlılık gösterenlerin dayandığı gibi sen de dayan. Onlar (inkârcılar) için acele etme; kendilerine söz verileni gördükleri gün, (onlara, dünyada) sadece bir gündüz saati kalmışlar gibi gelir. (Bu, bir) bildiridir; hiç yoldan çıkmış olanlardan başkası yok edilir mi?
51/52. Aynı şekilde onlardan öncekilere de ne zaman bir elçi gelse, (onun için) ‘büyücü’ veya ‘deli’ derlerdi. 53. Bunu birbirlerine mi tavsiye ettiler? Hayır; bunlar azgın bir toplumdur. 54. (Ey Muhammed!) Onlardan yüz çevir; sen kınanacak değilsin.
16/127. (Ey Muhammed!) Sabırlı ol! Sabretmen ancak Allah’ın yardımıyladır. Onlara üzülme ve kurdukları düzenlerden de sıkıntı duyma. 128. Allah saygılı olanlarla ve iyi davrananlarla beraberdir.
52/48. (Ey Muhammed!) Rabbinin hükmü yerine gelinceye kadar sabret! Sen Bizim nezaretimiz altındasın; kalkarken Rabbini överek teşbih et! 49. Geceleyin ve yıldızlar kaybolurken de O’nu teşbih et!
30/60. (Ey Muhammed!) Sabret! Allah’ın sözü gerçektir. İkna olmamış olanlar, seni hiç alaya almasınlar.
47/13. (Ey Muhammed!) Biz, seni sürüp çıkaran kasabandan daha kuvvetli nice kasabaları yok ettik. Hiç yardım edenleri çıkmadı.
76/23. (Ey Muhammed!) Kur’an’ı sana parça parça indiren elbette Biziz.