Sened sözlükte, “itimat edilen şey” demektir. Istılahta ise bir hadisi birbirinden rivayet edegelen kimselerin hepsidir. Hadisi rivayet eden bu zatların rivayetlerine itimat edilebileceği için de kendilerine sened adı verilmiştir. Tekrar belirtmek gerekirse, bir hadis terimi olarak sened, hadisin ilk kaynağına kadar ulaşan yolu teşkil eden raviler zincirine denir. Bir diğer deyişle hadisi son olarak rivayet eden muhaddisle Hz.Peygamber arasında bulunan râvîlerin isimleridir. Bunu bir misal üzerinde şöyle gösterebiliriz.
“Bize Ebubekr b. Ebî Şeybe tahdis etti. (Dedi ki) bize Affân b. Müslim rivayet etti. O, bize Hammad tahdis etti dedi. (Hammâd), bize Enes’ten naklederek Sabit haber verdi (dedi): er-Rubeyyi’nin kız kardeşi Ummu Harise birini yaraladı. Hz. Peygamber (s.a.s)’e şikayete geldiler. Hz. Peygamber
“Kısası eda ediniz, kısası yerine getiriniz” buyurdu. Bunun üzerine Ummu’r-Rubeyyi’
“Yâ Resulallâh! fulanca kadından kısas istenir mi? Vallahi ondan kısas alınmaz!” deyince Allah Resulü “Subhânallah yâ Umme’r-Rubeyyi! Kısas Allah’ın farz kıldığı bir hükmüdür” dedi.”1074
Bu hadiste müslim’in şeyhi Ebubekr b. Ebî Şeybe’den başlamak üzere sıra ile Affân b. Müslim, Hammâd, Sabit ve Enes senedi teşkil ederler.