Yüce kitabımız Kuranı Kerim’de Gerektiğinde savaşmaya teşvik ile ilgili ayetleri bu sayfada derledik. İşte Kuranı Kerim’de geçen Gerektiğinde savaşmaya teşvik ile ilgili ayetler.
2/216. Hoşunuza gitmese de savaş size farz kılındı. Bazen hoşlanmadığınız bir şey iyiliğinize, sevdiğiniz bir şey de sizin kötülüğünüze olabilir. Allah bilir, siz bilemezsiniz.
8/39. insanları zorlayarak dinden döndürme (fitne) kalmayıp, din bütünüyle Allah’ın olana kadar onlarla savaşın. Eğer vazgeçerlerse, Allah onların yaptıklarını görmektedir.
8/45. Ey inananlar! Bir toplulukla karşılaşırsanız direnin ve başarıya ulaşmanız için Allah’ı çokça anın.
8/65. Ey Peygamber! İnananları savaşa Özendir. Sizden dayanıklı yirmi kişi, iki yüz kişiyi yener. Eğer sizden yüz kişi olursa, inkar edenlerden bin kişiyi yener. Çünkü onlar anlamayan bir toplumdur. 66. Şimdi, Allah yükünüzü hafifletti. Zira içinizdeki bitkinliği bilmektedir. Sizden dayanıklı yüz kişi, ikiyüz kişiyi yener. Sizden bin kişi olursa, Allah’ın yardımı ile ikibin kişiyi yener. Allah sabırlı olanlarla beraberdir.
3/139. Gevşemeyin ve üzülmeyin. Eğer inanmışsanız en üstün siz olacaksınız.
3/142. Yoksa, Allah içinizden cihad edenleri bilmeden ve dayananları bilmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? 143. Ölümle karşılaşmadan önce, onu temenni ediyordunuz. İşte şimdi onu görüyorsunuz, ama şaşkın bir hâlde bakıp duruyorsunuz. 144. Muhammed ancak bir elçidir. Ondan önce de bir çok elçi gelip geçmiştir. O ölür veya öldürülürse, arkanız sıra geri mi döneceksiniz? Kim ardısıra geri dönerse, (bilsin ki) Allah’a bir zarar veremez. Allah şükredenleri ödüllendirecektir. 145. Hiç bir kimse, Allah’ın izni olmadan ölmez. O, belli bir süreye bağlanmıştır. Kim dünya kazancını isterse, ona ondan veririz. Kim de ahiret kazancını isterse, ona da ondan veririz. Şükredenleri ödüllendireceğiz. 146. Nice peygamberler yanında, pek çok Tanrı eri de çarpışmıştır. Onlar Allah yolunda başlarına gelenlerden dolayı, gevşememişler, yılmamışlar ve boyun eğmemişlerdi. Doğrusu, Allah sabredenleri sever. 147. Onların sözleri ancak şöyle söylemekti: “Rabbimiz! Günahlarımızı ve işlerimizdeki tutumsuzluğumuzu bize bağışla, ayaklarımızı sağlam kıl, inkârcı topluluğa karşı bize yardım et”. 148. Bunun için, Allah onlara hem dünya kazancının, hem de ahiret kazancının güzelini vermiştir. Allah iyi davrananları sever.
3/158. Andolsun ki, ölseniz de öldürülseniz de Allah’ın huzurunda toplanacaksınız.
4/104. Düşman toplumunu kovalamakta gevşeklik göstermeyin. Eğer siz acı çekiyorsanız, sizin acı çektiğiniz gibi onlar da acı çekiyorlar. Üstelik siz Allah’tan onların beklemedikleri şeyleri umuyorsunuz. Allah bilendir, bilgedir.
4/74. Öyleyse, dünya hayatına karşılık ahireti satın alanlar, Allah yolunda çarpışsınlar. Kim Allah yolunda çarpışırsa -ister öldürülsün ister galip gelsin- Biz ona büyük bir ödül vereceğiz.
4/76. İnananlar Allah uğrunda çarpışırlar. İnkâr edenler ise, Tağut uğrunda çarpışırlar. Öyleyse Şeytan’ın dostlarıyla çarpışın. Doğrusu, Şeytan’ın düzeni zayıftır. 77. Kendilerine: “Elinizi (savaştan) çekin, namazı kılın, zekatı verin!” denilen kimseleri görmedin mi? Onlara savaş yazılınca, onlardan birkısmı Allah’tan korkar gibi, belki de daha çok, insanlardan korkmaya başladılar ve: “Rabbimiz! Niçin savaşı bize farz kıldın? Yakın bir süreye kadar bizi erteleyemez miydin?” dediler. De ki: “Dünya geçimliği azdır. Ahiret, (Allah’a) saygılı olanlar için daha iyidir, orada çekirdeğin yarığındaki lif kadar bile haksızlığa uğratılmazsınız”. 78. Nerede olursanız olun, sağlam kaleler içinde olsanız bile, ölüm size ulaşır. Onlara bir iyilik gelse: “Bu Allah katındandır” derler. Onlara bir kötülük gelse: “Bu senin yüzündendir” derler. De kİ: “Hepsi Allah katındandır” Bunların nesi var; neredeyse hiç bir söyleneni anlamıyorlar?
4/84. Allah uğrunda savaş! Sen ancak kendinden sorumlusun, inananları da (savaşmaya) özendir. Umulur ki, Allah inkâr edenlerin baskısını önler. Allah daha güçlüdür ve cezalandırması daha çetindir.
4/95. İnananlardan, özürsüz olarak yerlerinde oturanlarla, mallarıyla ve canlarıyla Allah yolunda savaşanlar eşit olmazlar. Allah, canlarıyla ve mallarıyla cihad edenleri, oturanlardan derece derece üstün kılmıştır. Gerçi Allah hepsine de en güzeli vadetmiştir. Fakat Allah mücahidlere oturanlardan daha büyük ödüller vererek üstün kılmıştır. 96. Allah, kendi katından üstün dereceler, bağışlanma ve rahmet vermiştir. Allah bağışlar ve esirger.
47/35. Ey inananlar! Sizler üstün gelecekken gevşeyip, barış istemeyin. Allah sizinle beraberdir; O sizin çabalarınıza kıyamaz.
47/4. İnkâr edenlerle savaştığınızda boyunlarından vurun! Sonunda onlara üstün geldiğinizde onları esir alın; sonra onları ya bir lütuf olarak, ya da fidye karşılığında (salıverin)! Savaş bitinceye kadar böyle yapın. Allah dilemiş olsaydı, onlardan kendisi de öc alabilirdi; ama O sizi birbirinizle denemek istedi. Allah’ın yolunda öldürülenlere gelince, O onların işlerini boşa çıkarmaz. 5. Onları doğru yola eriştirir, durumlarını düzeltir. 6. Onları, kendilerine anlatmış olduğu cennete koyar.
22/78. Allah uğrunda gereği gibi cihad edin. O sizi seçmiş, babanız İbrâhim’in yolu olan dinde sizin için hiç bir zorluk kılmamıştır. Daha önce ve bunda (Kur’an’da), Peygamber’in size örnek olması, sizin de insanlara örnek olmanız için O size ‘Müslüman’ adını vermiştir. Artık namazı kılın, zekâtı verin ve sahibiniz olan Allah’a tutunun. O ne güzel sahip ve ne güzel yardımcıdır!
66/9. Ey Peygamber! İnkarcılarla ve ikiyüzlülerle savaş. Onlara karşı katı davran. Varacakları yer cehennemdir, ne kötü gidiş yeridir.
61/10. Ey inananlar! Size, sizi can yakıcı bir azabtan kurtaracak, kazançlı bir alışveriş göstereyim mi? 11. Allah’a ve Elçisi’ne inanırsınız; Allah yolunda canlarınızla, mallarınızla cihad edersiniz; bilseniz, bu sizin için en iyi olandır. 12. Böyle yaparsanız, Allah günahlarınızı size bağışlar, sizi altlarından ırmaklar akan cennetlere, Adn cennetlerinde hoş yerlere koyar; büyük kurtuluş budur. 13. Bundan başka sevdiğiniz bir şey daha var: Allah katından bir yardım ve yakın bir zafer… (Ey Muhammed!) İnananlara müjde ver. 14. Ey inananlar! Allah’ın yardımcıları olun. Nitekim Meryem oğlu îsa Havârîler’e: “Allah’a giden yolda yardımcılarım kimlerdir?” deyince Havariler: “Allah’ın yardımcıları bizleriz” demişlerdi, israiloğulları’ndan bir grup İnanmış, bir grup da inkâr etmişti; ama Biz inananları düşmanlarına karşı destekledik de üstün geldiler.
61/4. Allah, kendi uğrunda, kenetlenmiş bir duvar gibi sıra hâlinde savaşanları sever.
5/35. Ey inananlar! Allah’a saygılı olun, O’na yol arayın ve O’nun yolunda savaşın ki kurtulasınız.
9/111. Allah, Tevrat, İncil ve Kur’an’da Çizerine aldığı gerçek bir söz olarak, Allah yolunda çarpışıp öldürülen ve öldüren mü’minlerin canlarını ve mallarını cennete karşılık satın almıştır. Verdiği sözü, Allah’tan daha çok tutan kim vardır? Öyleyse, yaptığınız bu alışverişe sevinin, işte bu, büyük kurtuluştur.
9/123. Ey inananlar! İnkârcılardan yakınınızda olanlarla çarpışın ki, sizde bir sertlik görsünler. Allah’ın, kendisine saygılı olanlarla beraber olduğunu bilin.
9/14-15. Onlarla savaşın ki, Allah sizin elinizle onlara azap etsin ve onları rezil etsin; sizi onlara üstün kılsın, inanan toplumun gönüllerine su serpsin ve yüreklerinin öfkesini gidersin. Allah dilediğinin tövbesini kabul eder. Allah bilgindir, bilgedir. 16. Yoksa, Allah içinizden cihad eden ve Allah’tan, Elçisi’nden ve inananlardan başkasını sırdaş edinmeyenleri bilmeden bırakılacağınızı mı sandınız? Allah yaptıklarınızdan haberdardır.
9/19. Hacılara su vermeyi ve Mescid-i Haram’ın bakımını, Allah’a ve ahiret gününe inanan ve Allah yolunda cihad eden(in yaptığı) ile bir mi tuttunuz? Bunlar Allah katında eşit olmazlar. Allah haksız toplumu doğru yola koymaz. 20. İnanıp, Allah yolunda hicret eden ve mallarıyla, canlarıyla savaşan kimseler, Allah katında en büyük mertebededirler, işte bunlar kurtulanlardır. 21-22. Rableri, bunlara katından bir rahmet, hoşnutluk ve içinde sürekli nimetler bulunan, temelli kalacakları cennetleri müjdeler. Büyük ödül Allah katındadır.
9/38. Ey inananlar! Size ne oldu? “Allah yolunda savaşa çıkın” dendiğinde yere yığılıp kaldınız. Ahiret yerine dünya hayatına mı razı oldunuz? Oysa dünya hayatının geçimliği ahirete göre pek azdır. 39. Eğer savaşa çıkmazsanız, Allah size can yakıcı bir azapla azap eder ve sizi başka bir toplumla değiştirir, O’na hiç bir zarar da veremezsiniz. Allah’ın gücü herşeye yeter. 40. Eğer siz Muhammed’e yardım etmezseniz, bilin ki, inkâr edenler onu, iki kişinin İkincisi olarak yurdundan çıkardıklarında, Allah ona yardım etmiştir. Hani o mağarada arkadaşına: “Üzülme; Allah bizimledir” diyordu. Allah da ona huzur ve güven (sekine) indirdi, görmediğiniz askerlerle onu destekledi ve inkâr edenlerin sözlerini alçalttı. Allah’ın sözü en üstündür. Allah yücedir, bilgedir. 41. Hafifiyle, ağırıyla hepiniz yola koyulun ve Allah yolunda mallarınızla, canlarınızla cihad edin. Eğer bilirseniz, bu sizin iyiliğinizedir.
9/52. De ki: “Siz bize ancak iki güzel şeyden birinin gelmesini gözlüyordunuz, değil mi? Ama biz, Allah’ın sizi kendi katından veya bizim elimizle bir azaba uğratmasını bekliyoruz. Bekleyin bakalım, biz de sizinle birlikte beklemekteyiz”.
9/73. Ey Peygamber! İnkârcılarla ve ikiyüzlülerle savaş. Onlara karşı katı davran. Varacakları yer cehennemdir. Ne kötü gidiş yeridir.