Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:
Deniz avı ile deniz hayvanını yemek size helâl kılındı.
(Maide, 96)
Câbir r.a. şöyle demiştir:
Peygamber s.a. bizi, kumandanımız Ebû Ubeyde olduğu hâlde, üçyüz süvari olarak, Kureyş’in ticâret kervanlarım gözetlemek üzere göndermişti. Açlıkla karşı karşıya kaldık. O kadar ki, ağaç yapraklarını yedik. Bu yüzden bu askere «yaprak asker» dediler. Deniz, sahile anber dedikleri bir balık atmıştı. Onbeş gün o balıktan yedik ve onun iç yağından vücûdumuzu yağladık. Bedenlerimiz iyileşti. Cabir der ki: Ebû Ubeyde bu balığın kemiklerinden birini alıp yere dikti. Altından, üzerinde binicisi ile bir hayvan geçebildi. Ve aramızda bir adam vardı ki, açlık son haddine vardığı zaman üç dişi deve boğazladı. Sonra yine daha üç dişi deve boğazladı. Fakat bundan sonra Ebû Ubeyde kendisine acıdığı için boğazlamaya devam etmesini yasakladı.
Buhârî, Müslim, Ebû Dâvüd, Nesei
Sünen sahiplerinde şu hadîs vardır:
Denizin suyu temiz ve temizleyici, ölüsü de helâldir.
İbn-i Ömer r.a.’den: Peygamber s.a. şöyle buyurmuştur
Bize iki ölü ile, iki kan helâl kılındı. İki ölü balık ile çekirge, iki kan da, ciğerle dalaktır.
İbni Mâce, Hâkim
Hâkim bu hadîsi sahîhlemiştir.