Cenaze ölü manasına gelir. İslâmda, insan sağ iken nasıl şerefli ise, öldükten sonra da öyle hürmete layıktır. Bu sebeple hayatı sona ermiş bir kimsenin cenazesi yıkanır, kefenlenir, namazı kılınarak bir kabre defnedilir. Bu arada kendisi için çeşitli dualar okunur, af ve mağfireti için Allah’a yakarılır.
Cenaze namazı kılmak Farz-ı Kifaye olan önemli bir ibadettir. Farz-ı Kifaye diye bir kısım müslümanların yapması ile diğerleri üzerinden mesuliyet kalkan ibadete denilir. Cenaze namazında cemaat farz değildir. Rükû ve secde yapılmaz. Ancak namaz için niyet şarttır. Cenazenin erkek veya kadın oluşu niyetlerinde buna göre yapılmasını gerektirir.
Ölü cemaatın ve imamın önüne, göğüs hizasına gelecek şekilde konulur. İmam ve cemaat Allahuekber diye tekbir alırlar. Sonra Sübhaneke “ve celle senâuke” cümlesi de dahil olmak üzere okunur. Sübhanekeden sonra eller kaldırılmaksızın Allahu ekber diye tekbir alınır. İkinci tekbirden sonra “Allahümme Salli ve Allahümme Barik” duaları okunur. Üçüncü tekbirde yine eller çözülmez. Bu arada ölüye, kendimize, diğer müslümanlara dua edilir. Duanın ahirete ait olması gerekir.
Dördüncü tekbirden hemen sonra önce sağ, sonra da sol tarafa selam verilerek namaz tamamlanmış olur.
Cenaze namazı kılınmadan gömülen bir kimsenin namazı kabri başında kılınır. Kabri açmak Ve cenazeyi dışarı çıkarmak haramdır.
Ölü olarak doğan çocuğun, annesini veya babasını haksız yere öldüren katilin, savaş halinde öldürülmüş olan suçluların ve yol kesici kimselerin cenaze namazları kılınmaz.Cenaze namazı kılınırken kıbleye dönülür.