Ashâb-ı kirâm, vahyin indirilişine şahit olmuş ve Rasûlüllah (sav)’in sünnetini bizzat kendisinden öğrenmiş şahsiyetlerdir. Onlar, Kur’an ve Sünnet tarafından ortaya konulan dinin hakikatlerini ilk ağızdan, en doğru şekilde öğrenmiş ve İslâm’ı, en güzel manada yaşayarak sonraki nesillere örnek olmuşlardır. Ashâb-ı kirâm, Allah Teâlâ’nın rızasını kazanmak için mallarını mülklerini, ailelerini ve vatanlarını terk ederek, hicretin zorluklarına katlanmışlardır. Onlar, İslâm için yeri geldiğinde canını feda etmiş ve yaptıkları bu fedakârlıktan dolayı Allah (c.c.)’in medh-ü senasına mazhar olmuşlardır.