A’raf, arapça bir isim olup “her şeyin tümseği, yüksek yer” manasına gelen “Arf” kelimesinin çoğuludur. A’raf denildiğinde daha çok cennet ile cehennem arasındaki bir surun yüksek tepeleri anlaşılır. İmam-ı Suyuti “A’raf cennetin sûrudur” demiştir.
Kur’an-ı Kerim’de A’raf isimli bir sure vardır. Müfessirler A’raf ehlinin kimler olduğu hususunda çeşitli görüşler ortaya atmışlardır. Bunlara göre A’raf ehli ya sevap bakımından en şerefli ve büyük insanlar; Peygamberler, melekler veya şehitler, yahut iyilik ve kötülükleri eşit olan bazı müslümanlar, veyahut da fetret devirlerinde ölen müşrik çocuklardır. Hasan-ı Basrî: “Onlar cennet ehliyle cehennem ehlini tanımak ve birbirinden ayırt etmek üzere Allah’ın seçip tayin buyurduğu kimselerdir.” demiştir.