İmam Caferi sadık baba tarafından Hz. Ali, anne tarafından da Hz. Ebubekir’in torunu olan büyük bir imamdır. Hicri 80 yılında Medine’de doğmuş, 148 yılında da vefat etmiştir. Babası Muhammed Bekir ve dedesi Ali Zeynel Abidin hazretlerinden dersler alarak yetişmiş devrin ilim adamlarından bilgisini geliştirip, keskin anlayış ve zekasıyla İslam tarihinin seçkin şahsiyetleri arasına girmiştir.
Siyasetle uğraşmayı bırakarak, kendini ilim ve irfana veren İmam-ı Cafer, kendisi ile aynı yaşta bulunan İmam-ı Azam Ebu Hanife ile de görüşmüş, birbirlerinden istifade etmişlerdir.
İmam-ı Azam onun hakkında “insanların en bilginidir” demiştir. İmam-ı Cafer’in mezhebi hak mezheplerdendir. Bütün görüşleri Kur’an’a ve sünnete uygundur. Daha sonraları bazı Şiiler onun söylemediklerini ona isnat ederek mezhebini bozmaya, çalışmışlardır.
İmam-ı Cafer ihlas, ilim, basiret, cömertlik, sabır ve yiğitlikte gerçekten üstün bir kimse idi. Onda büyük dedesi Hz. Ali’nin ilim ve yiğitliği, Hz. Ebubekir’in sabır ve olgunluğu vardı.
Dünya ile fazla ilgilenmez, şöhret ve mansıp peşinde koşmaz, doğru bildiğini devrin halifesine de açıkça ilan ederdi. Bu sebeple Halife El Mansur onu hem sevip sayar, hem de ondan çekinirdi.