Abdullah Bin Abdulmuttalib, Peygamber Efendimiz Hz Muhammed (sav)’in babasıdır. Hz Muhammed daha yaklaşık 7 aylıkken 25 yaşında bilinmeyen bir hastalıktan hayatını kaybetmiştir. Abdullah, yaklaşık olarak miladî 546 yılında Mekke’de doğmuştur, Babası o devirde Mekke’nin hakimi olan Abdulmuttalib (Şeybe) dir. Hz. Abdullah, Şeybe’nin onuncu ve en küçük çocuğudur. Kureyş Kabilesi’ndendir. Bu kabile Arapların şeref itibariyle en yüksek kabilesi sayılırdı.
Hz. Abdullah’ın soyu büyük Peygamberlerden Hz. İbrahim’e kadar uzanır. Hz. İbrahim’in oğlu Hz. İsmail’in Adnan isimli bir evladı vardı. Bu şahıs Kayzâr sülalesindendi. Adnan’dan sonraki sülela şöyledir:
Ma’ad, Nizar, Mudar, İlyas, Müdrike, Huzeyme, Kinane, Nadr, Malik, Fihr (Kureyş), Galib, Lüveyy, Ka’b, Murre, Hakim (Kilab), Kusayy, Abdi Menaf, Haşim, Abdulmuttalib (Şeybe), Abdullah.
Hz Abdullah, babası Abdulmuttalibin daha önce Allah’ı verdiği bir söz üzerine (ki Abdumuttalib; “on çocuğum olursa sonuncusunu kurban edeceğim” demişti). Kurban edilmek üzere getirilmiş fakat çekilen kuralar neticesi ölümden kurtulmuştu. Kureyşin en asil, en güzel yüzlü genci olarak büyüdü. Sonra yine asil bir kabile olan Zühreoğullarından Vehbi’nin kızı Amine ile evlendi. Kısa bir süre sonra Medine’ye, bir ticaret işi için gitti. Fakat hastalanarak Medine’de vefat ettiğinde hanımı Hz Amine hamileydi ve çocuğunu doğurmamıştı. Hz. Abdullah Peygamberlerin sonuncusu olan oğlu Hz, Muhammedi göremeden öldü.
Hz. Abdullah’ın müşrik bir insan olarak ölmediği, fetret devrinde yaşadığı için ahirette bir müslüman gibi muamele göreceği rivayet edilir.
O, yeryüzünün en şerefli insanı Hz. Muhammed’in babası olma şerefine ermiş bahtiyar bir insandır. Çok genç yaşta vefat edişi dolayısıyla hanımı Hz. Amine derin bir üzüntü duymuştur.
Peygamberimiz bazen O’nun kabrini ziyaret ederdi. Bir defasında Cenab ı Allah’a yalvardığı ve babasının dirilmesini istediği bu bahtiyar adamın oğlunun duası üzerine dirilerek, O’na iman ittiği rivayet edilir.