Akıl sahibi ve erginlik çağına gelen her insanın ilk görevi, Peygamber Efendimizin Allah tarafından getirdiği kesin olarak bilinen şeyleri kalbi ile tasdik edip doğruluğuna inanmaktır.
İman, icmali ve tafsili olmak üzere iki kısma ayrılır. İcmali iman, iman edilmesi gereken şeylere kısaca ve toptan inanmaktır.
Dinimizin iman esasları, özet olarak hem “Kelime-i Tevhid”, hem de “Kelime-i Şehadet”te ifade edilmiştir. Her Müslümanın bunları manaları ile beraber öğrenmesi gerekir.
Kelime-i Tevhid:
“Lâ ilâhe illallah, Muhammedu’r-Resûlullâh”
Manası;
“Allah’tan başka ilah yoktur. Muhammed (sas.) Allah’ın peygamberidir.”
Kelime-i Şehadet:
Eşhedü en lâ ilâhe illâ’llâh ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve resûluh”
Manası;
“Ben şahitlik ederim ki Allah’tan başka ilah yoktur. Yine şahitlik ederim ki Muhammed (sas.) Allah’ın kulu ve peygamberidir.”
Kelime-i tevhid veya kelime-i şehadetten birini dili ile söyleyip kalben de inanan kimse kısaca ve toptan iman etmiş olur.
Ancak Müslüman bunlarla yetinmemeli, iman esaslarını ayrıntılı olarak öğrenmelidir. Bunlara tafsili iman denir.
Ayrıntılı olarak inanmamız gereken iman esasları altıdır ve şunlardır:
1. Allah’a,
2. Allah’ın meleklerine,
3. Kitaplarına,
4. Peygamberlerine,
5. Ahiret gününe,
6. Kadere; iyi ve kötü her şeyin Allah’ın yaratması ile olduğuna inanmaktır.
Bunlar “Âmentü” cümlesinde toplanmıştır.
“Âmentü” cümlesi şudur:
“Ben; Allah’a, O’nun meleklerine, kitaplarına, peygamber lerine, ahiret gününe, kadere, iyilik ve kötülüğün Allah’ın yaratması ile olduğuna inandım. Öldükten sonra dirilmek haktır. Şahitlik ederim ki Allah’tan başka ilah yoktur. Yine şahitlik ederim ki Muhammed (sas.) O’nun kulu ve peygamberidir.”