Kefaret ise; İşlenmiş olan bir günahı affettirmek için dinimizin emrettiği şeyleri yapmak demektir. Başka bir tanıma göre, yanlışlıkla veya mecburiyet sonucu işlenen günahın bağışlatılması için şer’i olarak verilen sadaka veya tutulan oruç demektir. Diğer bir ifade ile Kefaret; adam öldürmek, Zihar’da bulunmak yada orucu cima ile bozmak gibi durumlarda ve bazı şartlarda istenen bir ceza türüdür.
Hacda ihrama girip de bir mazeret (hastalık veya başında bir rahatsızlık) sebebiyle vaktinden önce tıraş olmak zorunda kalan kimsenin ödemesi gereken kefârettir. Çünkü hac niyetiyle ihrama giren kimsenin ihram süresince tıraş olması yasaktır. Bu yasağın ihlâli halinde kefâret olarak ya üç gün oruç tutmak, ya altı fakiri doyurmak, ya da bir koyun kurban etmek gerekir.
Konuyla ilgili olarak Kur’an’da şöyle bir açıklama yer alır: “… Sizden her kim hasta olursa, yahut başında bir eziyeti (yara) bulunur (da vaktinden önce tıraş olur)sa, ona oruç, sadaka veya kurban olmak üzere fidye gerekir…” (el-Bakara 2/196). Hz. Peygamber bu kefâretin üç gün oruç, altı fakiri doyurma veya bir koyunun kurban edilmesi suretiyle ödeneceğini açıklamıştır. (Buhârî, “Muhsar”, 5-8) Üç gün orucun peş peşe tutulması şart değildir.