Ahmed Arif kara şiir sözleri ve videosu
Çarpmış,
Paramparça etmiş,
Kara sütü, kara sevdayla seni…
Ve kara memelerinde dişlerin asi,
Karadır, upuzun yattığın gece,
Felek, ah ettirir, boynun kıl – ince…
Cihanlar, çocuklar, kuşlar içinde
Sızlar bir yerlerin
Adsız ve kayıp
Sızlar, usul-usul, dargın,
Ve kan tadında bir konca,
Damıtır kendini mısralarınca…
De be aslan karam,
De yiğit karam,
Hangi kalemin yazısı,
Zorlu yazısı,
Belanda?
Anadan doğma nişan mı,
Sütlü barut damgası mı,
Bir gece parçası mı kaburgandaki?
Kız kakülü, ne hal eylermiş teni,
Ellerin, deli hoyrat,
Ellerin, susuz, yangın.
Ellerin ooooy alarga…
De be aslan karam,
De yiğit karam,
Hangi güzelin diş yeri,
Mavi diş yeri,
Sevdanda?
Vurmuş,
Demirlerin çapraz gölgesi,
Alnın galip ve serin.
Künyen çizileli kaç yıldız uçtu,
Kaç ayva sarardı, kaç kız sevişti,
Gelmemiş, kimselerin…
De be aslan karam,
De yiğit karam,
Hangi zehirin meltemi,
Saran meltemi,
Hülyanda?
Hakikatli dostun muydu,
Can koyduğun ustan mıydı,
Bir uyumaz hasmın mıydı,
“Ooooof” de bunlar olsun muydu?
De be aslan karam,
De yiğit karam,
Hangi kahpenin hançeri,
Saklı hançeri,
Yaranda?
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ahmet Arif kara şiiri dinle
Ahmet Arif hayatı
Ünlü şair ve gazeteci Ahmed Arif’in asıl adı Ahmet Hamdi Önal’dır. Ahmed Arif 23 Nisan 1927 yılında Diyarbakır’da dünyaya gelmiş, babası Türk, annesi ise Kürt kökenlidir.
1927 ‘de doğan Arif, doğu aşiret törelerinin içinde büyüdü. Ortaöğretimini Diyarbakır Lisesinde tamamlayıp, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Felsefe bölümünde bir süre eğitim gördü.
1950 yılında TCK’nın 141. maddeye aykırı görülen siyasi görüş ve eylemleri nedeniyle iki kez tutuklandı ve öğrenimi yarıda kaldı. Serbest kaldıktan sonra Ankara’da düzeltmenlik, teknik sekreterlik ve gazetecilik yaptı.
Ahmet Arif şiire lise sıralarında Ahmet Haşim , Ahmet Hamdi Tanpınar , Sıtkı Tarancı gibi şairlerin etkisinde kalarak birtakım denemelerle başladı. Bir süre sonra acemice yazılmış olan bu şiirler şiirin bu kadar kolay yazılmaması gerektiğine karar verdi.
1944-48 yılları arasında İnkılapçı Gençlik ve Meydan dergilerinde yayımlamaya başladığı şiirleriyle adını duyurdu. 1950’den sonra dergilerde Seçilmiş Hikayeler, Yeryüzü, Beraber, Yeni Ufuklar, Kaynaklar adlı şiirleri seyrekte olsa yayımlandı. Ardından uzun bir süre siyasal baskılar nedeniyle şiirleri yayımlanamadı.
1968 yılında çıkan tek şiir kitabı ” Hasretinden Prangalar Eskittim ” Türkiye’de en çok basılan ve okunan şiir kitaplarından oldu ve şaire haklı bir ün kazandırdı.
Ölümünden sonra ” Kalbim Dinamit Kuyusu ” adlı bir şiir kitabının daha olduğu yada kitaplaşmamış şiirlerinin bu adla basılacağı söylenmişse de böyle bir kitap henüz yayımlanmadı.
Ahmet Arif ilk şiirlerini ortaya çıkardığı sıralarda Orhan Veli ve arkadaşlarının şiir anlayışı ön plandaydı, diğer yandan başka bir grupta Nazım Hikmet’in çizgisinden bir şiir geliştiriyordu.
Nazım Hikmet’in açtığı yoldan yürümeyi tercih eden Arif, ondan aldığı şiirselliği, bir anadolu özlemiyle geliştirdi.
Birbirini izleyen kısa, vurucu dizeler, yinelemeler, bölümlemeler şiirine hem özü yansıtan bir ritim kazandırdı hem de imgelerini güçlendirdi.Ama onda ritim sese değil söze dayandığından daha derinlere inerek büyük bir lirizmin kaynağı oldu.
Bunun yanı sıra Ahmet Arif’in birçok şiiri bestelendi, çeşitli müzik anlayışıyla değerlendirildi.
Hasretinden eskittiği prangaları yıllarca kendine yol eden, yollarını saygı duyduğu şiirlerine adayan şair ve gazeteci Ahmed Arif 2 Haziran 1991 yılında Ankara’da hayatını kaybetti ve cenazesi Ankara Cebeci Asri Mezarlığı’na defnedildi.