Diyanet İşleri Başkanlığı yayımlanan 16 Kasım 2018 Cuma Hutbesinin konusu ne? Her cuma günü olduğu gibi Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından bu haftanın Türkiye Geneli cuma hutbesi konusu belli oldu ve yayımlandı. İşte 16.11.2018 Cuma günü Türkiye geneli bütün camilerde okunacak Diyanet Cuma hutbesi ile cuma günü ve namazı hakkında tüm ayrıntılar.
Bu hafta okunacak olan Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından merkezi olarak hazırlanan Türkiye Geneli Cuma Hutbesinin konusu MEVLİDİ NEBİ.
Aziz Müminler!
Önümüzdeki Pazartesi’yi Salı’ya bağlayan gece, Peygamber Efendimiz Hazret-i Muhammed Mustafa (s.a.s)’in dünyayı şereflendirdiği Mevlid-i Nebi’nin yıl dönümünü idrak edeceğiz. Bizlere ümmet-i Muhammed olma bahtiyarlığını lütfeden Rabbimize hamd ü senalar olsun. İnsanlığa rahmet ve hidayet vesilesi olan Peygamberimize, âline ve ashabına salât ve selâm olsun.
Muhterem Müslümanlar!
Yüce Allah, Resûl-i Ekrem Efendimizi şöyle tanıtıyor: “Ey Peygamber! Biz seni bir şahit, bir müjdeleyici, bir uyarıcı; Allah’ın izniyle kendi yoluna çağıran bir davetçi ve aydınlatıcı bir kandil olarak gönderdik.”1 Peygamberimiz hak ve hakikate şahit, iyilik yolunda müjdeleyici, bâtıla karşı da uyarıcıdır. Kur’an-ı Kerim’i ümmetine tebliğ eden, açıklayan ve bizzat yaşayarak öğreten O’dur. İnsanlığı huzura, barışa, adalete davet eden O’dur. Hayatının her safhasında ümmetine yol gösteren, rehberlik eden, istikamet çizen, imtihan dünyasında rehberimiz olup yolumuzu aydınlatan da yine Allah Resûlü’dür.
Kıymetli Müminler!
Allah’a iman edip O’nun rızasını arayan, her iki dünyada da aziz ve mutlu olmak isteyenler için “üsve-i hasene” yani en güzel örnek Muhammed Mustafa (s.a.s)’dir. Rabbimiz bunu şöyle beyan buyurur: “İçinizden Allah’ın lütfuna ve âhiret gününe umut bağlayanlar, Allah’ı çokça ananlar için hiç şüphe yok ki, Resûlullah’ta güzel bir örneklik vardır.”2
Bu güzide örneği izleyerek onun terbiyesinde yetişen ashâb-ı kiram, iman ve adaletin, ilim ve hikmetin, cesaret ve merhametin timsali olmuştur. Onun inşa ettiği İslam toplumunun her bir ferdi, cahiliyenin karanlığını arkasında bırakarak yücelmiş, gittiği her yere vahyin huzur ve güven mesajını taşımıştır.
Değerli Müslümanlar!
Allah Resûlü (s.a.s) kendisine risalet görevi verilmeden önce de nezih bir gençlik dönemi geçirmiştir. Çevresinde “Muhammedü’l-emîn” yani “Güvenilir Muhammed” lakabıyla tanınan Peygamberimize, ilk inananlar da gençlerdir. Onun dürüst, erdemli, insaflı ve adaletli kişiliği, gençlerin en büyük güvencesi olmuştur. Genç sahabilere kâmil bir iman, salih bir amel ve güzel bir ahlakla yaşamayı öğreten Peygamberimiz, onları insanlığın ufkunda parıldayan birer rol model olarak yetiştirmiştir.
Aziz Müminler!
Gençleri anlama ve onları geleceğe hazırlama konusunda da Peygamberimiz bizler için eşsiz bir örnektir. O, gençlere daima güvenmiş, sorumluluk vermiş, fikirlerini dinlemiş, hatalarını incitmeden düzeltmiştir. Hz. Ali’yi kendi yatağında bırakıp Esma’nın taşıdığı azıkla hicret yoluna düştüğünde, Mus’ab’ı Medine’ye öğretmen, Muaz’ı Yemen’e kadı olarak gönderdiğinde, Üsâme’yi orduya komutan tayin ettiğinde hepsi birer gençtir.
Genç Kardeşim!
Allah Resûlü (s.a.s), “Şüphesiz ki Allah, hevasına tabi olmayan, haktan sapmayan genci sever”3 buyuruyor. Sen de bugün, tıpkı genç sahabiler gibi, ömür sermayenin en bereketli yıllarını yaşıyorsun. Çevreni saran aldatıcı, oyalayıcı, hakikatten uzaklaştırıcı nice sahte davet olsa da imanın gücüne, ibadetin şevkine ve ahlâkın zenginliğine daima güvenmelisin. Gençlik enerjini Rabbinin rızasına uygun işlerde harcamalı, Peygamberini rehber ve model almalısın. Çünkü yeryüzünde iyiliği hâkim kılacak ve insanlığın kanayan yaralarına şifa bulacak olan sensin. Bu aziz vatanın, milletin, ümmet-i Muhammed’in filizlenen umudu sensin.
Kıymetli Müminler!
Sevgili Peygamberimizin doğum günü olan Rebiu’l-evvel ayının on ikinci gecesi, bu yıl 19 Kasıma denk gelmektedir. Bu geceyi içine alan hafta, “Mevlid-i Nebi Haftası” olarak kutlanacaktır. Başkanlığımız, haftanın temasını “Peygamberimiz ve Gençlik” olarak belirlemiştir. Bu vesileyle Peygamberimizi daha yakından tanımaya, anlamaya, bilhassa gençlerle iletişimini örnek almaya ve gençliğimizin sorunlarına sünnet-i seniyyeden çözümler bulmaya gayret edeceğiz. Mevlid-i Nebi Haftamız aziz milletimize ve bütün İslam âlemine hayırlar getirsin. Âmin!
1 Ahzâb, 33/45-46.
2 Ahzâb, 33/21.
3 Ahmed b. Hanbel, IV, 151.
CUMA NAMAZI HAKKINDA BİLGİ
Cuma namazı akıllı, baliğ (ergen), hür ve erkek olan her Müslümana farzdır. Cuma namazı tek başına kılınmaz. Cuma namazı, cuma günü öğle vakti cemaatle kılınması farz olan bir namazdır.
Beş vakit namazın şartlarından başka cuma namazının iki şartı daha vardır:
1. Vücûbunun, yâni müslüman üzerine farz olmasının şartları,
2. Sıhhatinin, yâni cuma namazının sahih(kabul) olmasının şartları.
Cuma Namazının Vücûbunun Şartı Yedidir:
1. Erkek olmak, (Kadın ve hünsâ olmamak.)
2. Hür olmak, (Esir veya hapis olmamak.)
3. Mukim olmak, (Seferî olmamak.)
4. Sıhhatli olmak, ( Namaza gidemeyecek kadar hasta olmamak.)
5. Gözleri sağlam olmak, (Âmâ olmamak.)
6. Ayakları sağlam olmak, (Kötürüm olmamak.)
7. Namaza gitmeye mâni ve gitmemeyi mübah kılan bir özrü bulunmamak. (Düşman korkusu, şiddetli yağmur, çamur gibi şeyler cumaya mâni hallerdir.)
Cuma Namazının Sıhhatinin Şartı Altıdır:
1. Cuma namazı kılınacak yer, şehir olmak, (izin ve berât verilen köylerde de kılınabilir),
2. Emir veya vekilinin kıldırması,
3. Öğle namazı vaktinde kılınması,
4. Cemaatin huzurunda hutbe okumak,
5. İmamdan başka üç kişi bulunmak,
6. Cuma kılınan yer herkese açık olmak
Cuma namazı dört rekât ilk sünnet, iki rekât farz ve dört rekât son sünnet olmak üzere on rekâttır.
Cuma günü camide öğle namazı vaktinde cemaatle kılınır.
Önce ilk sünnet tıpkı öğle namazının ilk sünneti gibi kılınır. Sünnetin ardından imam-hatip minbere çıkarak oturur. Müezzin, iç ezanı okur. Ezandan sonra imam-hatip kalkarak iki kısımdan oluşan hutbeyi okur. Hutbede cemaati dinî konularda bilgilendirici ve yönlendirici konuşma yapar. Hutbe okunduktan sonra imam-hatip minberden inerek cemaatin önüne geçer ve cemaate iki rekât Cuma namazı kıldırır.
İmam-hatip, Cuma namazının farzına ve cemaate imam olmaya, cemaat de Cuma namazına niyet eder. Tıpkı cemaatle kılınan sabah namazı gibi iki rekât Cumanın farzı kılınır.
Cuma namazında imam-hatip, Fatiha ve zamm-ı sûreyi sesli olarak okur.
Cuma namazının farzı kılındıktan sonra, cumanın son sünneti kılınır. Bu sünnet, öğlenin ilk sünneti gibi kılınır. Böylece Cuma namazı tamamlanmış olur.