Fidye; esiri veya herhangi bir kişiyi içine düştüğü durumdan kurtarmak için verilen mal veya para demektir. Dinde ise fidye, İbadette meydana gelen bir noksanlığa karşılık olarak verilen mal ve bedele denir.
Tâkatsizliği ve güçsüzlüğü her geçen gün artarak devam eden ve artık düzelmesi ihtimali olmayan düşkün ihtiyarlar ve şifâsız hastalar, farz ve vacib olan oruç borçlarından kurtulmak için, her oruca mukabil bir fidye verirler. Bir fidye – âyet-i kerîmede de belirtildiği gibi – bir fakiri tam bir gün doyurmaktır. Bir günde ise iki öğün vardır.
Fidyeler, yalnız bir fakire verilebileceği gibi, birden fazla fakirlere de verilebilir. Ramazan içinde verilebileceği gibi, evvelinde veya sonunda da verilebilir. Fakirleri sabah – akşam günde iki öğün doyurmak suretiyle olabileceği gibi, öğünlerin parasını vermek suretiyle de olabilir. Para toptan da verilebilir, her gün ayrı ayrı da…
Oruç tutma gücünde olmayan kimse, fidye verebilecek kadar zengin de değilse, yapacağı iş, Allah’tan afv ve mağfiret dilemektir. Fidye vermek mecburiyeti, onun üzerinden kalkmıştır..