Mucize, olağanüstü bir hâdisedir (olaydır). Diğer bir ifade ile Mucize, Peygamberlerin, Peygamber olduklarını ispat etmek için Allah (c.c.)’in yardımıyla gösterdikleri olağanüstü olaylardır. Mucize, Allah’ın yaratması ve izni ile ancak peygamberler elinde ortaya çıkar, meydana gelir. Mucizede gaye (amaç), peygambere inanmayanları inandırmaktır. Mûcize; halkın istemesi, peygamberin dilmesiyle Allah tarafından oluşup ortaya çıktığı gibi, istek olmadan da meydana gelebilir. Hz. Mûsâ’ya asâ ve yed-i beyzâ mûcizelerinin önceden gösterilmesi gibi… Mucize ile Peygamberler, Peygamberliğini ispat etmiş olur. Mucizeyi de kerameti de yaratan Allah’tır. Bunu inkâr eden kâfir olur.
Mûcize, bir anlamda peygamberlik senedidir. Mûcize, fizik ve tabiat kanunları dışında cereyan eder, hatta bazen akıl ve mantığa ters düşebilir de. Akılla mâhiyeti (niceliği – özelliği) kavranılamaz. Ancak sonsuz kudret sahibi olan Allah’ın dilediği zaman peygamberlerini mûcize ile desteklemesi İlâhî hikmetinin bir delili ve yaratıcının özelliğidir. Mûcize karşısında insana yakışan; “bir türlü aklım almıyor” diye inkâr değil, aczini (güçsüzlüğünü) idrak ile Allah’ı tasdik ve birlemektir!…