Atlamalar hakkında bilgi

Atlama, pek çok spor dalında rastlanan, en eski yarışmalardan biridir. At yarışlarında, koşularda (100 ve 400 m engelli, çeşitli engelli) ve kayakta atlamalar yapılır. Ancak, stadyumda yapılan atlama müsabakalarında, atletler dört dalda yarışırlar: Uzun atlama, üç adım atlama, yüksek atlama ve sırıkla atlama.

Uzun atlamada pek az aksesuvara gerek vardır: Bir hız alma pisti, bir basış tahtası ve kum dolu bir atlama havuzu. Atlayıcı, basış tahtasının mümkün olduğu kadar son kenarına yakın yerine basarak, elinden geldiğince uzağa sıçramalıdır. Ancak, tahtaya bâsışında ayağının kuma değmemesi gerekir, aksi halde atlayışı hükümsüz sayılır. Atlamanın uzunluğu basış tahtasından atlayıcının iyice düzlenmiş kum üzerinde elleri ya da vücudu ile bıraktığı en yakın ize kadar olan mesafe ölçülerek bulunur. Yarışçı, müsabakadan önce, hız alma koşusuna başlama çizgisini basış tahtasına basacağı ayağı ile varabileceği şekilde işaretler.

Üç adım atlamada, atlet, birincisinde basış ayağı üzerine, İkincisinde diğer ayağı üzerine, üçüncüsünde ise her iki ayağı üzerine düşerek, art arda üç sıçrama yapar.

Yüksek atlamada, antrenman sırasında, iki direk ile bunlar arasına gerilmiş bir lastikten yaralanılır. Yarışmalarda ise, lastiğin yerine, dokununca düşen bir çıta konur.

Yüksek atlamada bir kaç adım koşup hız aldıktan sonra, tek ayak basışıyle sıçranır. Ama, çıtayı aşmanın çeşitli stilleri vardır: Karın çıtaya dönük halde toplanarak geçme (Kaliforniya usulü), sırt çıtaya dönük halde toplanarak geçme, makaslama (önce bir bacağını, ardından öbür bacağını geçirme) ya da olimpiyat şampiyonu Fosbury gibi, sırt üstü sıyrılarak geçme. Böylelikle insan 2 metreyi aşabilir. Ne var ki, elde uzun ve esnek bir sırık (fiberglastan yapılma) olduğu halde, koşarak hızlandıktan sonra, bacak ve kollardan da kuvvet alıp bu sırığa dayanarak 5 metreyi aşmak mümkündür.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz