Ümmü Seleme, Peygamber Efendimizin (sav) sevgili hanımlarındandır. Son derece zeki, fedakâr ve kahraman bir kadındı. Uhud Savaşı’nda İslam askerlerine yardım eden kadınlar arasında o da vardı.
Kocası, Peygammerimizin halasının oğlu Abdullah Ebu Seleme idi. Onunla beraber Habeşistan’a hicret etmiş, dinleri uğrunda doğup büyüdükleri Mekke’yi bile terketmişlerdi. Eşi de kendisi gibi samimi bir müslümandı. Medine’ye dönüp Uhud savaşına iştirak ettiler. Ebu Seleme bahadırlar gibi çarpıştı. Ağır yaralar aldı. Harpten sonra iyileşti. Bir isyanı bastırmak üzere, Peygamberimiz onu görevlendirdi. Bu harekette Ebu Seleme daha fazla yaralandı. Medine’ye dönüp, Peygamberimizin hayır duaları arasında vefat etti.
Ümmü Seleme kocasını çok seviyordu. Ardından gözyaşları döktü. Dört çocuğu ile beraber, geçim sıkıntıları çekmeye başladı. Yetimlerini bağrına basıyor, Allah’a yalvarıyordu. Fakat biliyordu ki yüce Allah, kendisine isabet eden belalara sabredenleri mükafatlandırır, daha hayırlı işler Ortaya çıkarırdı.
Peygamberimiz O’nun durumuna üzülüyordu. Bu yetimleri korumak, büyütmek, Allah için onlara yardım etmek gerekiyordu. Neticede haber göndererek Ümmü Seleme ile evlenmek istediğini bildirdi. “Yetimleri yanına almak istiyorum, Ümmü Seleme kıskanç bir kadın ama, Allah’a dua eder, bunun kalbinden çıkartılmasını dilerim. İhtiyar olması da bizi davamızdan geri bırakmaz.” buyurdu.
Ümmü Seleme çok sevindi. Yetimler bayram ettiler. Artık babalarından daha hayırlı, daha merhametli bir babaya kavuşmuşlardı. Ümmü Seleme ise: “Kocamdan daha hayırlı olan Allah’ın elçisi bana nasip oldu” diyordu.
Annemiz Ümmü Seleme’nin Peygamberimizle evliliği büyük bir saadetle devam etti. Herkes Resûlullah’ın ne kadar üstün, ne kadar şefkat sahibi bir insan olduğunu yeniden gördü.
Annemiz Ümmü Seleme’nin hicretin 61. senesinde Medine’de vefat ettiği rivayet edilmiştir.