İslam dininin beş esasından biri olan hac, Kabe’yi ve etrafındaki kutsal mekanları, yılın belirli zamanında, usulüne uygun olarak ziyaret etmek anlamına gelir. Hac, lûgatta, saygı değer makamları ve diğer yerleri ziyaret kasdında bulunmaktır.
Hac, Arafat’da özel vaktinde bir mikdar durmaktan ve ondan sonra Kâbe-i Muazzama’yı usulü üzere tavaf ederek ziyaret etmekten ibaret olan ve İslâm’ın şartlarından birisini teşkil eden ibadettir. Hac yapan kimseye Hâcc (Hacı) denir. Bunun çoğulu “Hüccac“dır. Gerekli şartları taşıyan her müslümanın ömründe bir defa haccetmesi farzdır.
Hac, Allah’ın evinde Allah’a inanan diğer müminlerle buluşma anıdır. Hac, kendini ve ait olduğu ümmeti tanımaktır. İçinde bulunulan mekânla, yerine getirilen vazifelerle hac, Allah sevgisinin ve ibadet coşkusunun en yoğun yaşandığı zamandır. Taze bir başlangıç, daha sonrasında bütün hayata yansıması beklenen bir arınmadır.