Çoğu kültürde uğursuzluğun simgesi olarak görülen baykuş, gece yırtıcıları takımına giren, geceleri avlanan, büyük başlı ve tüylü bir kuş türüsür. Başları büyük ve tüylüdür. Kuyrukları kısa olmakla beraber, kanatları enli ve uzun olan baykuşların bir kısmının kanat açıklığı bir adam boyuna ulaşır. Serçe kadar küçük olanları da vardır. Gagaları kıvrık, pençeleri keskin kanca tırnaklı ve döner parmaklıdır. Kuvvetli pençeleri avına kenetlenmek için en büyük avantajıdır.
Baykuşlar tam bir sessizlik içinde avlanırlar. Bütün vücudu yumuşak ve ince tüylerle kaplıdır. Tüyler, uçuş sırasında doğal bir susturucu görevi görürler. Uçuş esnasında kanatlarının pırpır sesi duyulmaz. İri gözleri başlarının yanında değil, önündedir. Aşırı büyüklükteki gözleri, göz oyuğunda hareket edemez. Araba farı gibi yuvalarında sabittirler. Diğer kuşlardan ayrı olarak, gözlerindeki özel bir yapı sayesinde mavi rengini görebilirler. Baykuş boynunu 270 derecelik alan içinde rahatça çevirerek çevresini kontrol edebilir.
Çok az ışıkta bile avlanabilirler. Gözlerindeki ağ tabaka sarı renklidir ve büyütücü görevi görür. Gözlerinde esas olarak çubuk duyu hücreleri mevcuttur. Bu hücrelerde “visual purple” yani mor ışık görüntüsüne sebep olan kimyasal bir madde bulunur. Bu hücreler en küçük bir ışığı bile kimyasal bir sinyale çevirirler. Böylece insanın sadece bir ışık parıltısını fark ettiği yerde, baykuş cismi bütün ayrıntısıyla görebilir. Bütün kuşlarda üst göz kapağı alttakine geldiği hâlde baykuşlarda olay tersinedir.
Görme ve işitme kabiliyetleri son derece yüksek olan baykuşlar, çok az ışıkta bile avlarını yakalayabildikleri gibi, zifiri karanlıkta da işitme duyularıyla avının yerini tespit ederek yakalar. Kulakları en küçük hışırtıyı işitebilecek kadar duyarlıdır. Hassas kulaklarıyla tam sessizlikte iri düşen bir iğnenin sesini bile işitebilirler.
Baykuşun geniş yüzü, nispeten sert ve kavisli tüylerle kaplıdır. Tüyler bir kepçe gibi sesleri toplar ve kulağa yansıtır. Bazı baykuş türlerinin kulakları öyle büyüktür ki, başın yan tarafını tamamen kaplar. Ayrıca baykuşların başı geniştir ve kulakları diğer kuşlara göre birbirinden daha uzaktır. Böylece ses dalgası bir kulağa çarptıktan sonra diğerine gelir. Baykuş bu son derece küçük zaman aralığında sesin geldiği yönü tayin eder.
Baykuşların ilginç özelliklerinden biri de kulaklarının perdeli oluşudur. İstedikleri zaman açıp kapayabilirler. Dinlenme hâlinde ve uçuşlarda kulak perdesini açar, hızlı uçuşlarda ise kapatırlar.
Baykuşların üremesi ve beslenmesi
Dişiler erkeklere göre daha iridir. Üreme döneminde 2-10 yumurta yaparlar. Kuluçkada yattıkları gün sayısı 30-40 gün arasıdır. Yavrular yumurtadan ilk çıktıklarında gözler ve kulaklar kapalıdır. Değişik sürelerde yuvada kalan yavrular, bir sonraki yıl ergenliğe ulaşır. Beslenmeleri kemirgenler ve fareler sayesinde gerçekleşir. Bu yüzden ekolojik dengeye katkı sağlarlar. Bazı ülkelerde koruma altına alınmış canlılardır.