Yalan yere yemin etmek büyük günahlardan biri olup, dinimizce yasaklanmıştır. Bazı kimseler söyleyeceği yalanı pekiştirmek ve karşısındaki insanın güvenini kazanmak için yalan yere yemin eder. Böylece hakkı olmadığı bir şeye yalan yeminle sahip olur veya başka menfaatler elde eder.
Yalan yemin, söylediği yalana ve bunun sonucunda kazandığı harama Allah’ın mübarek ismini alet etmektir. Diğer bir ifade ile Yalan yere yemin eden kişi, Allah’ı yeminine şahid göstererek insanları kandırmak istediği için O’nun mukaddes adını istismar etmekte, O’na iftirada bulunmaktadır.
Peygamber Efendimiz buyuruyor ki:
“Her kim bir Müslümanın malını haksız yere almak için yalan yere yemin ederse, Allah’ın gazabına uğramış olduğu halde onun huzuruna çıkar.
Düşünün, hem yalan söylüyor, hem de yalanına Allah’ın ismini alet ediyor, karşılığında da haram kazanç elde ediyor. Bir Müslüman böyle çirkin bir işi nasıl yapabilir?
Bu gibilere kıyamet günü Yüce Allah’ın bakmayacağını haber veren Peygamber Efendimiz ayrıca şu uyarıda bulunuyor:
“Her kim din kardeşinin malını elde etmek için yalan yere yemin ederse, cehennemdeki yerine hazırlansın. Burada bulunanlarınız bulunmayanlara bunu duyursun.”
Yüce kitabımız Kuranı Kerim’de de
“Birbirinizi aldatmak için (yalan) yemin etmeyin, bu yüzden yere sağlam basan ayak sürçebilir ve Allah yolundan alıkoymanıza karşılık kötü bir azab tadarsınız. Bunun için size (ahirette de) büyük bir azab vardır.” (Nahl,16/94)
Yalan yere yeminin günahından kurtulmak için kefaret verilmez. Çünkü bunun günahından kefaretle kurtulmak mümkün değildir. Yapılması gereken, tevbe edip Allah’tan af dilemek ve yaptığı yalan yeminle mağdur ettiği insanlara haklarını iade edip helalleşmektir.
Nihat Hatipoğlu Yalan Yere Yemin Etmek