Kurban kesilecek hayvan, incitilmeden kesilecek yere götürülür. Devenin dışındakiler kıbleye karşı sol tarafları üzerine eziyet edilmeden yatırılır. Kolaylık olması için üç ayağı da bağlanır. Sonra kesecek olan,
“… Allâhuekber, Allâhuekber, lâilâhe illallâhu vallâhuekber Allâhuekber ve lillâhi’l-hamd. Bismillâhi Allâhuekber.” diyerek ara vermeden büyük ve keskin bir bıçakla keser. Bu duayı okumayıp sadece …Bismillâhi Allâhuekber, yahut… Bismillâh dese, caizdir.
Deve ise, ayakta sol ön ayağı bağlanarak göğsünün hemen üzerinden kesilir.
Burada dikkat edilmesi gereken husus, kesimden önce kurbanlık hayvana iyi davranmak, kesim esnasında acısını asgariye indirecek şekilde kesim işlemini usulüne uygun olarak gerçekleştirmektir. Bunun için kurbanı kesecek kişinin bu işi iyi bilenlerden olması gerekir.
Kadın ve aklı eren çocuklar da kurban kesebilir. Yeter ki usulüne uygun kesmeyi bilsinler.
Acı çekmemesi için hayvanın bayıldıktan sonra kesilmesi caizdir. Ancak hayvan canlı iken kesim işlemi yapılmalıdır. Aksi takdirde canı çıktıktan sonra kesilirse artık o hayvanın eti yenmez, kurban da sahih olmaz.
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu’nun hayvanın bayıltılarak kesilebileceği hakkındaki fetvası şöyledir:
“Fazla eziyet vermemek (ölüm acısını azaltmak) maksadıyla, kesim esnasında hayvanın elektrik şoku ile bayıltılması, bu hayvanın kurban olarak kesilmesine engel kusurlardan sayılmaz. Çünkü kurbana engel kusur, kesim esnasında meydana gelen arızalar olmayıp, hayvanda önceden mevcut olan ve emsaline göre hayvanın değerini noksanlaştıran kusurlardır.
Kesim esnasında meydana gelen kusurlar, kesim işlemine dâhil bir ameliye olup kurbana bir kusur sayılmaz. Bu itibarla canlı olarak (şok etkisi ile ölmeden önce) kesilmek kaydı ile kurbanlık hayvanın elektrik şoku ile bayıltılarak kesilmesi caizdir.
Kurban kesildikten sonra sahibi, Allah nzası için iki rekât namaz kılar. Sonra da dua ederek Cenab-ı Hak’tan dileklerde bulunur.