Kadınlara ait özel haller başlıca üç kısımdır. Bunlar;
1. Hayız (“âdet görme” veya “aybaşı hâli”): Bir hastalık sebebi olmaksızın kadının rahminden belirli günlerde gelen kandır. Âdet hâli, ergenlik çağı ile başlayıp her ay belirli günlerde tekrarlanan ve menopoz dönemine kadar devam eden kadınlara mahsus fizyolojik bir olaydır.
Âdet görmenin asgari yaşı dokuzdur. Bu, âdet hâlinin alt sınırıdır. Bazı bayanlar bu yaşta âdet görmeye başlayabilirler. Bu durum daha ileriki yaşlarda da olur. İlk defa âdet gören kız ergenlik çağına girmiş ve dini görevlerde sorumluluk dönemi başlamış olur. Ergenlik (buluğ) çağı erkeklerde on iki ile on beş, kızlarda dokuz ile on beş yaşları arasında başlar. On beş yaşını bitirdiği hâlde kendisinde ergenlik belirtileri görülmeyen gençler erkek olsun, kız olsun ergenlik çağına gelmiş sayılır ve dinimizin emir ve yasaklarına uymakla yükümlü olurlar.
Âdet hâli, genellikle elli beş yaşına kadar devam eder. Bazı kadınlarda bu yaştan önce de sona erebilir.
Genellikle âdet hâlinin süresi, başlangıç yaşı ve âdet görmekten kesilmesi, kadının fiziki yapısı, iklim şartları ve başka sebeplerle kadından kadına değişir. Her ay tekrar eden âdet hâlinin en azı üç gün (72 saat), en çoğu on gündür (240 saat).
Bu günler içinde akıntının devamlı olması şart değildir. Akıntı ara sıra kesilse bile bu süreler de âdet hâlinden sayılır. Akıntı tamamen kesilince gusül yapmak farzdır.
2. Lohusalık hali: Çocuk doğuran kadınlarda rahimden gelen kandır. Akıntı, çocuğun doğmasından itibaren en çok kırk gün devam eder. Kırk günden önce de sona erebilir. Bu durumda kadın gusül yaparak ibadetlerini yerine getirir. Kırk günün tamamlanmasını beklemez.
Lohusalık günlerinde akıntı bir süre kesilip sonra devam etse, akıntının kesildiği bu günler de lohusalık hâlinden sayılır. Âdet hâlinde olduğu gibi lohusalık hâli sona erince de gusül yapmak farzdır.
3. İstihaza: Âdet hâli üç günden eksik olursa artık bu, âdet değil, kadın için bir özür sayılır. Eğer akıntı, âdet hâlinin en çoğu olan on günü geçer, en çoğu kırk gün olan lohusalık hâli de kırk günden fazla olursa bu fazla günler ile gebe iken gelen akıntılar da bir özürdür.
Kadınlar böyle durumlarda akıntı devam etse bile gusül yapar ve her vakit için abdest alarak namazlarını kılar, oruçlarını tutarlar. Çünkü bunlar âdet ve lohusalık hâli değil, burun kanaması ve idrarı tutamama gibi özür sayılmaktadır.