Yüce kitabımız Kuranı Kerim’de İnsanın davranış özgürlüğü ve sorumluluğu ile ilgili ayetleri bu sayfada derledik. İşte Kuranı Kerim’de geçen İnsanın davranış özgürlüğü ve sorumluluğu ile ilgili ayetler.
68/7. Senin Rabbin, yolundan sapanları çok iyi bilir; O doğru yolda olanları da çok iyi bilir.
74/38. Herkes kendi kazandığının kefilidir.
92/5-7. (Elinde bulunandan) verenin, (Allah’a karşı) saygılı olanın ve en güzel sözü doğrulayanın işlerini kolaylaştırırız. 8-10. Cimrilik eden, kendini yeterli gören ve en güzel sözü yalanlayan kimsenin de, güçlüklere uğramasını kolaylaştırırız.
53/38. Hiç bir günahkar başkasının günah yükünü yüklenmez. 39. İnsan için kendi çabası dışında bir şey yoktur. 4.0. Onun çabası elbette görülecektir. 41. Sonra ona karşılığı eksiksiz verilecektir.
91/7-10. Nefse ve onu şekillendirene, sonra da ona iyilik ve kötülük yapma kabiliyeti verene andolsun ki, kendini arıtan kurtuluşa ermiş; kendini kötülüğe düşüren de ziyana uğramıştır.
95/4. Biz insanı en güzel şekilde yarattık. 5. Sonra onu aşağıların en aşağısına yuvarladık. 6. Yalnız, inanıp yararlı iş işleyenler bunun dışındadır. Onlara kesintisiz ecir vardır.
75/36. İnsanoğlu kendisinin başıboş bırakılacağını mı sanır?
50/17-18. Çünkü onun sağında ve solunda oturan iki alıcı (melek), kaydetmektedir. Her ne söz söylese, yanında hazır bulunan bir gözcü vardır.
7/172-173. Kıyamet günü: “Bizim bundan haberimiz yoktu” veya “Daha önce babalarımız ortak koşmuşlardı, biz de
onlardan sonra gelen bir nesildik, (hakkı) batıl sayanların yaptıklarından ötürü bizi yok mu edeceksin?” demeyesiniz diye, Rabbin Ademoğullarının bellerinden soylarını alıp onları kendilerine tanık tutmuş ve: “Ben sizin Rabbiniz değil miyim?” (demişti). Onlar da: “Evet, (biz buna) tanığız” elemişlerdi. 174. (Hakka) dönsünler diye âyetleri böyle açık açık anlatıyoruz.
7/42. İnananlar ve yararlı işler yapanlar -ki kişiye ancak gücünün yeteceği kadar sorumluluk veririz-; işte bunlar cennetliklerdir, orada temelli kalacaklardır.
35/18. Hiç bir günahkar başkasının günahını çekmez. Günah yükü ağır olan kimse, onun taşınmasını istese, -yakını bile olsa- yükünden bir şey taşınmaz. (Ey Muhammed!) Sen ancak, görülmediği hâlde, Rablerine yürekten saygı duyanları ve namazı kılanları uyarırsın. Kim arınırsa, ancak kendisi için arınmış olur, dönüş Allah’adır. 19-21. Kör ile gören, karanlıklarla aydınlık ve gölgelikle sıcaklık bir değildir. 22. Dirilerle ölüler de bir değildir. Doğrusu, Allah dilediğine işittirir. Sen kabirlerde olanlara işittiremezsin.
19/76. Allah, doğru yolda olanların hidayetini artırır. Kalıcı olan yararlı işler, Rabbinin katında ödül açısından da daha iyidir, sonuç olarak da daha iyidir.
17/84. (Ey Muhammed!) De ki: “Herkes kendine uygun bir tarzda hareket eder. Kimin daha doğru yolda olduğunu en iyi bilen Rabbiniz’dir”. ‘
6/104. Rabbinizden size gözle görülecek belgeler gelmiştir. Kim görürse kendi yararına, kim görmemezlikten gelirse kendi zararına olur. Ben sizin bekçiniz değilim.
34/25. De ki: “Bizim işlediğimiz suçlardan siz sorumlu tutulacak değilsiniz, sizin yaptıklarınızdan da biz sorumlu tutulacak değiliz”.
39/41. (Ey Muhammed!) Biz sana Kitab’ı insanlar için hak ile indirdik. Kim doğru yolda giderse, kendi yararınadır; kim de sapıtırsa, kendi zararına sapıtmış olur. Sen onlardan sorumlu değilsin.
39/51. Sonunda, işledikleri kötülükler başlarına geldi. Bunların arasındaki zalimlerin de kazandıkları kötülükler başlarına gelecektir. Onlar Allah’ı âciz bırakamazlar.
39/7. Eğer inkar ederseniz, (bilin ki) Allah size muhtaç değildir. Ama O kulları için küfre razı olmaz. Eğer şükrederseniz bundan hoşnut olur. Hiç bir günahkar başkasının günahını yüklenmez. Sonunda dönüşünüz Rabbinizedir; o zaman size yaptıklarınızı haber verir; çünkü O kalplerde olanı bilir.
40/58. Körle gören, inanıp yararlı iş işleyenlerle kötülük (yapanlar bir değildir). Ne kadar az düşünüyorsunuz!..
41/34. iyilikle kötülük bir değildir. Sen (kötülüğü) en güzel şekilde sav; o zaman, seninle arasında düşmanlık bulunan kişinin sıcak bir dost gibi olduğunu görürsün.
41/40. Ayetlerimizi inkar edenler Bize gizli değildirler. Kıyamet gününde ateşe atılan mı, yoksa güven içinde gelen mi daha iyidir? Dilediğinizi işleyin, O yaptıklarımızı görmektedir.
41/46. Kim yararlı iş işlerse kendi lehinedir; kim de kötülük işlerse kendi aleyhinedir. Rabbin, kullara karşı zalim değildir.
42/13. (Allah) Nuh’a buyurduğunu, sana indirdiğimizi, İbrahim’e, Musa’ya ve İsa’ya buyurduğumuzu size din kıldı: “Dine bağlı kalın, onda ayrılığa düşmeyin”. Putperestleri çağırdığın şey onların gözünde büyümektedir. Allah ona dilediğini seçer, (kendisine) yöneleni ona eriştirir.
42/30. Başınıza gelen herhangi bir müsi-bet ellerinizle işlediklerinizden ötürüdür. O, yine de çoğunu affeder.
42/8. Eğer Allah dilemiş olsaydı, onları tek ümmet yapardı; ama O, dilediğini rahmetine kavuşturur. Zalimlere gelince, onların bir koruyucu ve yardımcıları yoktur,
45/15. Kim yararlı iş işlerse kendi yararınadır, kim kötülük yaparsa kendi zararı-nadır. Sonra Rabbinize döndürülürsünüz.
45/21. Yoksa kötülük işleyenler, yaşamlarında ve ölümlerinde kendilerini, inanan ve yararlı iş işleyenlerle bir tutacağımızı mı sandılar? Ne kötü hüküm veriyorlar!
18/29. (Ev Muhammed!) De ki: “Gerçek Rabbinizdendir. Dileyen inansın, dileyen inkar etsin. Haksızlık yapanlara, duvarları çepeçevre, onları içine alacak bir ateş hazırlamışadır. Onlar yardım isterlerse, kendilerine yüzlerini kavuran erimiş maden gibi bir su verilir. Bu ne kötü bir içecek ve ne kötü bir yardımdır!
16/104. Allah’ın âyetlerine inanmayanları Allah yola getirmez. Onlara acı bir azap vardır.
16/106. Kalbi imanla yatışmış bulunup da (inkara) zorlananın dışında, kim inandıktan sonra Allah’ı inkâr eder ve gönlünü inkârcılığa açarsa, bunlara Allah katından bir öfke vardır ve büyük azap da onlaradır. 107. Bu, onların ahirete karşı dünya hayatını tercih etmelerinden ve Allah’ın, inkâr eden toplumu doğru yola getirmemesinden ötürüdür. 108. Allah’ın, gönüllerini, kulaklarını ve gözlerini mühürlediği kimseler işte bunlardır ve gafil olanlar da işte bunlardır. 109. Şüphesiz bunlar ahirette kaybedecek olanlardır:
16/34. Bundan dolayı, işledikleri kötülükler başlarına geldi ve alay edip durdukları şeyle kuşatıldılar.
23/62. Biz herkesi ancak gücü oranında yükümlü tutarız. Katımızda gerçeği söyleyen bir kitab vardır; onlar haksızlığa uğratılmazlar.
32/18. İnanan kimse yoldan çıkmış kimseye benzer mi? Onlar bir olamazlar.
52/21. İnanan ve soyları da inançta kendilerine uyan kimselere soylarını da katarız. Onların işlediklerinden hiç bir şey eksiltmeyiz. Herkes kendi kazandığının kefilidir.
67/22. Yüzükoyun kapaklanarak yürüyen mi daha doğru yoldadır, yoksa doğru yolda dümdüz yürüyen mi?
30/41. Karada ve denizde bozgun, insanların bizzat kendi elleriyle işledikleri yüzünden çıkar; Allah da belki dönerler diye yaptıklarının bir kısmını kendilerine tattırır. 42. (Ey Muhammed!) De ki: “Yeryüzünü dolaşın da, çoğu putperest olan öncekilerin sonlarının nasıl olduğuna bir bakın”.
30/44. Kim inkâr ederse, inkarı kendi a-leyhinedir. Kim yararlı iş işlerse, kendisi için rahat bir yer hazırlamış olur. 45. (Allah) inanan ve yararlı iş işleyenlere bol nimetinden karşılıklarını verecektir. O, inkarcıları sevmez.
2/286. Allah kişiye ancak gücünün yeteceği kadar sorumluluk yükler. Herkesin kazandığı iyi şeyler kendi yararına, yaptığı kötülükler de kendi zararınadır. “Rabbimiz! Unutacak veya yanılacak olursak, bizi sorumlu tutma. Rabbimiz! Bizden öncekilere yüklediğin gibi, bize de ağır yük yükleme! 291 Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmeyeceği bir şey yükleme. Bizi affet, bizi bağışla, bize acı. Sen bizim hâmîmizsin; inkârcılara karşı bize yardım eyle”.
8/53. Bu, bir toplum kendi içindekini değiştirmedikçe, Allah’ın da o topluma verdiği nimeti değiştirmeyeceğindendir. Şüphesiz Allah işitir, bilir.
33/5. Onları (evlatlıkları) öz babaları adına çağırın; böylesi, Allah katında daha doğrudur. Eğer babalarını bilmiyorsanız, onları din kardeşleriniz ve dostlarınız olarak kabul edin. Yanılmalarınızda size bir sorumluluk yoktur; fakat içinizden gelerek bile bile yaptıklarınız (günahtır). Allah çok bağışlayıcı ve merhametlidir.
33/72. Doğrusu, Biz sorumluluğu göklere, yere ve dağlara sunmuşuzdur da, onlar bunu yüklenmekten çekinmiş ve ondan korkup titremişlerdir. Onu insan yüklenmiştir. Gerçekten insan pek zalim ve çok cahildir.29 73. Bunun sonucu olarak Allah iki yüzlü erkek ve kadınlara, Allah’a ortak koşan erkek ve kadınlara azap edecektir. Allah inanan erkek ve kadınların ise tövbelerini kabul buyuracaktır. Allah çok bağışlayıcı ve merhametlidir.
4/79. Sana ne iyilik gelirse Allah’tandır, sana ne kötülük gelirse kendindendir. (Ey Muhammed!) Seni insanlara elçi olarak gönderdik. Şahit olarak Allah yeter.
47/14. Rabbinin katından bir belgesi olan kimse, kötü işi kendisine güzel gösterilen kimseye benzer mi? Bunlar heveslerine uymuşlardır.
13/11. (İnsanın) ardında ve önünde onu izleyenler vardır. Allah’ın buyruğundan ötürü onu gözetirler. Bir toplum kendini değiştirmedikçe, Allah da onların durumunu değiştirmez. Allah bir topluma kötülük dilediği zaman, artık o geri çevrilemez. O’ndan başka bir koruyanları da yoktur.
76/3. Ona (insana) doğru yolu da gösterdik; artık ister şükreder, ister nankörlük eder.
64/11. Başa gelen hiç bir olay Allah’ın izni olmadan gerçekleşmez. Kim Allah’a inanırsa, O onun gönlünü doğruya yöneltir. Allah herşeyi bilmektedir.
64/2. Sizi yaratan O’dur, kiminiz inkarcı kiminiz inançlıdır. Allah yaptıklarınızı görür.
61/5. Mûsa, kavmine: “Ey kavmim! Benim size gönderilmiş bir Allah elçisi olduğumu bildiğiniz hâlde, bana niçin eziyet ediyorsunuz?” demişti. Ama onlar yoldan sapınca, Allah da onların gönüllerini saptırmıştı. Allah, yoldan çıkan toplumu doğru yola eriştirmez.