Zıhar kefareti ile ilgili ayet

Yüce kitabımız Kuranı Kerim’de Zıhar kefareti ile ilgili ayetleri bu sayfada derledik. İşte Kuranı Kerim’de geçen Zıhar kefareti ile ilgili ayetler.

Sözlükte “sırt” anlamına gelen zıhar kelimesi, kökü İslâm öncesi dönem Hicaz-Arap toplumuna kadar uzanan bir geleneği simgeler. Zıhar kefareti erkeğin hanımına karşı kullandğı bazı sözlerden dolayı erkeğe vacip olan bir kefarettir. Diğer bir ifade ile Câhiliye döneminde bir erkeğin karısına “Artık sen bana anamın sırtı gibisin” demesiyle onu kendisine haram kıldığına inanılır ve bu bir nevi boşanma sayılırdı. İslâm, kadının aleyhine olan bu boşanma tarzını kaldırdı. Hatta bu üslûpta bir söz söylemeyi kınadı. Bununla birlikte karısının herhangi bir uzvunu kendisine nikâhı ebediyen haram olan bir kadının uzvuna benzeterek perhiz yemini yapan kimseye, kefâret ödemesi mükellefiyeti yükledi. Bu sebeple zıhâr kefâreti, zıhâr yemini yapan kimsenin karısıyla tekrar bir araya gelebilmesi için ödemesi gereken kefâretin adıdır.

Konuyla ilgili olarak Kur’an’ı Kerim’de;

58/3. Karılarına zıhar yapıp, sonra sözlerinden dönenlerin, (karılarıyla) temas etmeden önce bir köle azat etmeleri gerekir.277 Size verilen öğüt budur. Allah, işlediklerinizden haberdardır. 4. (Bunu) bulamayanın, temastan önce, iki ay kesintisiz oruç tutması gerekir. Buna gücü yetmeyen, altmış fakiri doyurur. Bu, Allah’a ve elçisine inanmanız içindir. Bunlar, Allah’ın koyduğu sınırlardır; inkâr e-denlere can yakıcı bir azap vardır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz