Birini tekfir etmek, dinden çıktığını söylemek doğru mudur

Bir Müslümanın bazı söz ve hareketlerine bakarak onu tekfir etmek, dinden çıktığını söylemek doğru mudur? Diğer bir ifade ile Müslüman bir kimseyi tekfir etmek caiz midir? İşte birini tekfir etmek, dinden çıktığını söylemek hakkında bilgi.

Müslüman her konuda dikkatli olması gerekmekle birlikte bu konuda yani başkalarını küfürle itham konusunda son derece dikkatli ve ihtiyatlı olmak zorundadır. Bir kimsenin mü’min olduğunda en küçük bir delil varsa onu dikkate almak durumundadır. Çünkü kişinin mü’mini affetmekte hata etmesi onu cezalandırmada hata etmesinden daha hayırlıdır.

İmanın da küfrün de yeri kalptir. Kalplerde olana ise Allah’tan başka kimse muttali olamaz. Dıştaki karine ve belirtiler her zaman kesin olarak kalpte olana delalet etmez. Dış belirtilerin kalpte olana delaleti çoğu kere zannidir. İslam ise bizi zanna tabi olmaktan nehyetmiş ve zannın çoğunun günah olduğunu bildirmiştir. îtikadi konularda ise delil istemiştir.

Nitekim Resul-i Ekrem Efendimizin azatlı kölesi Zeyd’in oğlu Usâme (ra.) Cuheyne kabilesinden Hurka üzerine savaşa gönderilmişti. Düşmana mülaki olup savaşmış ve düşmanı yenilgiye uğratmıştı. Bu arada o çevrede koyun güden bir çobanla karşılaşmış, çoban bunları görünce şaşırmış ve “Lâ ilâhe illâ’llâh” demişti. Buna rağmen Usâme çobanı öldürmüştü. Medine-i Münevvere’ye döndüklerinde Resul-i Ekrem kendisine,

“Ey Usâme, bu adamı “Lâ ilâhe illâ’llâh” dedikten sonra niçin öldürdün?” diye sordu. Usame,

“O, “Lâ ilâhe illâ’llâh” sözünü ölümden kurtulmak için söyledi.” dedi. Resul-i Ekrem Efendimiz bu mazereti kabul etmedi ve “Kalbini yardın da baktın mı?” buyurdu. Bunun üzerine şu ayet-i kerime nazil oldu:

Ey mü’minler, Allah yolunda savaşa çıktığınız zaman iyi anlayın, dinleyin. Size selam verene, dünya hayatının geçici menfaatine göz dikerek “Sen mü’min değilsin.” demeyin. Çünkü Allah nezdinde sayısız ganimetler vardır. Siz de önceden böyle iken Allah size lütfetti. O hâlde iyi anlayıp dinleyin. Şüphesiz Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır.” (Nisa 94)

Mü’minlerin dikkatli olması ile ilgili olarak da şöyle buyurulmaktadır:

Ey mü’minler, fasığın biri size bir söz getirirse onun doğruluğunu araştırın, yoksa bilmeden bir topluluğa sataşırsınız da sonra yaptığınıza pişman olursunuz.” (Hucurat 49/6)

Ayette iyice araştırıp soruşturmadan bize ulaşan bir haberle hüküm vermenin pişmanlık getireceğine dikkat çekilmiştir.

Konu ile ilgili olarak Resul-i Ekrem Efendimizin uyarıları da şöyledir:

“Bir adam din kardeşini tekfir ederse (yani kâfirlikle suçlarsa) ikisinden biri o tekfir sebebiyle muhakkak kâfir olur.

“Herhangi bir kimse din kardeşine, “Ey Kâfir!” derse bu tekfir sebebiyle ikisinden biri muhakkak kâfir olur. Eğer o kimse dediği gibi ise mesele yok. Aksi hâlde sözü kendi aleyhine döner.”

İslam büyükleri de bu konuda ihtiyatlı davranılmasını tavsiye etmişlerdir.

İmam Mâlik diyor ki: “Bir kimseden küfre ihtimali olan 99 şey sâdır olur, bir hareketi de mü’min olduğuna delalet ederse, o kimsenin mü’min olduğuna hükmedilir.”

Ebû Saîd el-Hudrî, (ra.) rivayetinde şöyle diyor:

Hz. Ali (ra.) Yemen’de iken Peygamberimize işlenmemiş bir altın külçesi göndermişti. Resul-i Ekrem uygun gördüğü dört kişiye bunu taksim etti. Bunun üzerine bir adam Peygamberimize,

“Allah’tan kork!” demek cüretinde bulundu. Resul-i Ekrem,

“Yazıklar olsun sana, ben, yeryüzündeki insanların Allah’tan en çok korkanı değil miyim?” buyurdu ve çok üzüldü. Sonra adam arkasım dönüp gitti. Hâlid b. Velîd (ra.),

“Ya Resulallah, izin ver de şunun kafasını vurayım.” dedi Peygamberimiz,

“Hayır, vurma. Bunun da ilerde namaz kılan bir kişi olması umulur.” buyurdu. Bunun üzerine Hz. Hâlid,

‘Ya Resulallah, namaz kılanlardan öyle kimseler var ki onlar, gönüllerinde olmayan şeyi dilleriyle söylerler.” dedi. Peygamberimiz,

“Ey Hâlid! Ben, insanların kalplerini açmaya, karınlarını yarmaya memur değilim.” buyurdu.

Yine Peygamberimiz:

“Her kim bizim şu kıldığımız namazı kılar, kıblemize karşı durur, kestiğimizi yerse; Allah’ın, Resulullah’ın ahd u emanını (güvenini) hak eden Müslüman işte odur. Artık Allah’a ve Resulüne karşı öyle olan bir kimsenin ahd u emanına hıyanet etmeyiniz.” buyurmuştur.

Bütün bunlar gösteriyor ki bir kısım mü’minlerin bazı söz ve davranışlarına ve amel eksikliklerine bakarak bunlann dinden çıktığını ve küfre girdiklerini söylemek -isabet edilmemesi hâlinde- ağır vebali mucip bir husustur. Bu itibarla bir hata yapıp sonunda pişman olmamak için her konuda olduğu gibi özellikle bu konuda çok dikkatli ve titiz olmak gerekmektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz