Herhangi bir günah imanı ortadan kaldırır mı

İman‘ın kelime anlamı, herhangi bir şeye inanmak demektir. İman sözlük anlamı, “bir kişiyi söylediği sözde tasdik etmek, doğrulamak, söylediğini kabullenmek, gönül huzuru ile benimsemek, karşısındakine güven vermek, güvenlikte olmak, şüpheye yer vermeyecek biçimde içten ve yürekten inanmak” anlamlarına gelir.

Ehl-i Sünnet’e göre herhangi bir günah imanı ortadan kaldırmaz.

Kur’an-ı Kerim, günah işleyen kimsenin imanını kaybetmeyeceğini bildirmiştir. Konu ile ilgili olarak şöyle buyurulmuştur.

Eğer mü’minlerden iki grup birbirleriyle vuruşurlarsa aralarını düzeltin.” (Hucurat 9)

Mü’min olan bu iki grup birbirleriyle vuruşmakta günah işlemişlerdir. Böyle olduğu hâlde Allah Teâlâ onları “mü’min” diye nitelemiştir.

Bu konuda diğer bir ayetin anlamı da şöyledir:

Ey mü’minler! Samimi bir tövbe ile Allah’a dönün. Umulur ki Rabbiniz sizin kötülüklerinizi örter ve sizi içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokar.” (Tahrim 8)

Bu ayette de Allah Teâlâ günah işleyenlere “mü’min” diye hitap etmekte, günahlarım bağışlamak için tövbe etmelerini emretmektedir.

Bu konudaki hadis-i şerifler de şöyledir:

Ebû Zerr (ra.) şöyle demiştir: Resul-i Ekrem’e (sas.) geldim. Üzerinde beyaz bir elbise olduğu hâlde uyuyordu. Döndüm, sonra yine geldim, uyanmıştı. Şöyle buyurdu:

“‘Lâ ilâhe illâ’llâh = Allah’tan başka ilah yoktur.’ diyen ve bu ikrar üzerine ölen hiçbir kul yoktur ki cennete girmesin.” buyurdu. Ben,

“Zina etse de hırsızlık etse de mi?” dedim. Peygamberimiz, “Evet, zina etse de hırsızlık etse de girer.” buyurdu. Ben tekrar,

“Zina etse de hırsızlık etse de mi?” dedim. O,

“Evet, zina etse de hırsızlık etse de yine girer.” buyurdu. Ben, “Ey Allah’ın Resulü! Zina etse de hırsızlık etse de mi girer?” dedim. O,

“Evet, Ebü Zerr’in burnu toprağa sürülse ve böyle zelil ve hakir olsa da muhakkak cennete girer.” buyurdu.

Ebü Zerr (ra) bu hadisi rivayet ederken,

“Ebü Zerr’in burnu kırılsa da izzet ve gururu incinse de Resul-i Ekrem böyle buyurdu.” dedi.

Bu hadis, günah işleyen mü’minin günah sebebiyle kâfir olmayacağını, sonunda cennete gideceğini bildiriyor. Yoksa işlediği günahların cezasını çekmeden veya Allah tarafından bağışlanmadan doğrudan cennete girecek anlamında değildir.

Ubâde b. es-Sâmit (ra.) diyor ki: Resulullah (sas.), etrafında bir cemaat olduğu hâlde şöyle buyurmuştur:

“Allah’a ibadette hiçbir şeyi ortak koşmamak, zina etmemek, çocuklarınızı öldürmemek, kendiliğinizden uyduracağınız bir yalanla kimseye bühtan etmemek, hiçbir marufta isyan etmemek üzere bana biat ediniz. İçinizde sözünde duran olursa onun ecri Allah’a aittir. Bu dediklerimden birini yapıp da ondan dolayı dünyada azaba uğrarsa bu ona keffarettir. Bunlardan birini yapıp da yaptığı işi Allah Teâlâ örterse işi Allah’a kalır; isterse onu affeder isterse ona azap eder.” buyurdu. Biz de bu şart üzerine kendisine biat ettik. ”

Bütün bu ayet ve hadisler günah işleyen kimsenin imandan çıkmadığını, ancak günahkâr olduğunu ifade etmektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz