Kafirler ile alakalı ayetler

Yüce kitabımız Kuranı Kerim’de kafirler ile ilgili ayetleri bu sayfada derledik. İşte Kuranı Kerim’de geçen kafirler ile ilgili ayetler.

96/9-13. Rabbine yakaran kulu bundan alıkoymak isteyene ne dersin? Ne dersin, ya o doğru yol üzere idi veya (Allah’tan) sakınmayı emrettiyse; ve ne dersin, (diğeri de) yalanlayıp yüz çevirdiyse? (Peki o) Allah’ın görmekte olduğunu bilmiyor muydu?

92/8-10. Cimrilik eden, kendini yeterli gören ve en güzel sözü yalanlayan kimsenin de, güçlüklere uğramasını kolaylaştırırız.

107/1. (Ey Muhammed!) Dini yalanlayana ne dersin? 2-3. Öksüzü kakıştıran, yoksulu doyurmaya özendirmeyen kimse işte odur.

85/8-9. Sadece göklerin ve yerin hükümranlığı kendisinin olan övgüye lâyık ve Üstün Allah’a inanmış olmalarından dolayı onlardan öc alıyorlardı. Allah herşeye tanıktır. 10. İnanmış erkek ve kadınları dinlerinden çevirmeye uğraşanlar, eğer tövbe etmezlerse onlara cehennem azabı vardır. Yakıcı azap da onlaradır.

75/31-33. O, Peygamber’i doğrulamamış, namazı kılmamış, ama yalanlayıp yüz çevirmiş, sonra da salına salına ailesine gitmişti. 34. Sana yazıklar olsun, yazıklar! 35. Daha ne olsun, sana yazıklar olsun, yazıklar!

7/182. Ayetlerimizi yalanlayanları, bilmedikleri yönden ağır ağır sonuca yaklaştıracağız. 183. Onlara süre veriyorum; Benim tuzağım çetindir.

36/44. Ama katımızdan bir rahmet ve bir süreye kadar geçinmeleri için (onları boğmuyoruz) 45. Onlara: “Önünüzdekinden de arkanızdakinden de sakının, belki size acınır” dendiği zaman (yüz çevirirler). 46. Zaten onlara ne zaman Rabbinin ayetlerinden bir ayet gelse, ondan hep yüz çeviregelmişlerdir. 47. Kendilerine: “Allah’ın size verdiği rızıktan sarfedin” denildiğinde, inkâr edenler inananlara: “istese Allah’ın doyuracağı kimseyi, biz mi doyuralım? Doğrusu, siz apaçık bir sapıklıktasınız” derler.

35/10. Kim güç (ve şeref) isterse (bilsin ki), güç (ve şeref) tümüyle Allah’ındır. Güzel sözler O’na yükselir, o sözleri yararlı iş yükseltir. Kötülük yapmakta düzen kuranlar için çetin azap vardır. Bunların kurdukları düzenler de boşa çıkar.

19/83. Kâfirlerin üzerine, kışkırttıkça kışkırtan şeytanlar gönderdiğimizi bilmiyor musun? 84. Öyleyse, onlar için acele etme. Biz onların günlerini saydıkça sayıyoruz.

26/198-199. Biz onu (Kur’an’ı) yabancı dil konuşan birine indirseydik de, onlara onu okusaydı, ona yine inanmazlardı. 200-202. Suçluların kalplerine onu böyle sokarız da, yine can yakıcı azabı görmedikçe ona inanmazlar. Bu azap onlara farkında değillerken ansızın geliverecektir.

17/97. Allah kimi doğru yola koymuşsa, o yolundadır. Kimi de şaşırtmışsa, onlara artık Allah’dan başka himayeciler bulamazsın. Onları kıyamet günü körler, dilsizler ve sağırlar olarak yüzleri üstüne toplarız. Yurtları cehennemdir. (Onun ateşi) sönmeye yüz tuttukça onları alevi arttırırız.

10/96-97. Rabbinin söz verdiği azabı hakedenler, can yakıcı azabı görene kadar, her türlü belge kendilerine gelse bile inanmazlar.

11/18. Allah’a karşı yalan uydurandan daha zalim kimdir? Bunlar, Rablerine sunulacaklar ve tanıklar: “Rablerine karşı yalan söyleyenler bunlardır” diyecekler. Bilin ki, Allah’ın lâneti bu zalimleredir. 19. Bunlar, Allah’ın yolundan alıkorlar ve onun eğriliğini arzularlar. Ve bunlar ahireti de inkar etmektedirler. 20. İşte bunlar, yeryüzünde (Allah’ı) âciz bırakamazlar. Onların Allah’tan başka himayecileri de yoktur. Onlara azap kat kat olacaktır. Çünkü onlar işitemiyorlardı ve görmüyorlardı. 21. İşte bunlar kendilerine yazık edenlerdir. Uydurup durdukları şeyler de yanlarından kaybolmuştur. 22. Kuşkusuz ahirette de en çok kaybedenler bunlar olacaktır.

11/5. Haberiniz olsun ki, onlar, Kür’an okunurken gizlenmek için iki büklüm olurlar. Bilin ki, elbiselerine büründüklerinde bile, Allah onların gizlediklerini ve açığa vurduklarını bilmektedir. O gönüllerde olanı bilir.

15/2. Belki de inkâr edenler: “Keşke Müslüman olsaydık” diye arzulayacaklardır. 3. Onları bırak; yesinler, menfaatlensinler ve emelleri onları avundursun; ilerde (böyle yaşamanın sonucunu) bileceklerdir.

6/112-113. Böylece, aldatmak için birbirine yaldızlı sözler fısıldayan cinlerin ve insanların şeytanlarını, her peygambere düşman yaptık. Rabbin dilerse, bunu yapamazlar. Öyleyse, onları uydurdukları şeylerle başbaşa bırak ki, ahirete inanmayanların kalpleri bu fısıltılara kansın, onlardan hoşnut olsunlar ve işlemekte oldukları suçları işleyip dursunlar.

6/4. Onlara ne zaman Rablerinin âyetlerinden bir âyet gelse ondan yüz çevirirlerdi. 5. Gerçek kendilerine gelince onu yalanladılar. Alaya alıp durdukları şeyin haberleri kendilerine gelecektir. 6. Kendilerinden önce nice nesilleri yok ettiğimizi görmediler mi? Onlara yeryüzünde, size vermediğimiz imkanlar vermiş, gökten üzerlerine bol bol yağmur göndermiş ve altlarından ırmaklar akıtmıştık. Ama onları günahlarından ötürü yok ettik ve onlardan sonra başka bir nesil yarattık. 7. (Ey Muhammedi) Sana kağıtta yazılı bir kitap indirseydik de elleriyle ona dokunsalardı, inkâr edenler yine de “Bu apaçık bir büyüdür” derlerdi. 8. Ona bir melek İndirilmeli değil miydi? dediler. Eğer bir melek indirmiş olsaydık, iş bitirilmiş olurdu ve artık hiç bekletilmezlerdi. 9. Ama şayet onu bir melek yapacak olsaydık, adam (suretinde) yapardık ve onları yine (şu anda) içinde bulundukları şüpheye düşürürdük. 10. Senden önce de bir çok elçi alaya alınmıştı, ama onlarla alay edenleri, alaya aldıkları şey çeviriverdi. 11. De ki: “Yeryüzünde dolaşın da yalanlayanların sonunun nasıl olduğuna bir bakın”.

6/49. Ayetlerimizi yalanlayanlara, yoldan çıkmış olmalarından dolayı azap değecektir.

31/6. İnsanlar arasında, bir bilgisi olmadığı hâlde, insanları Allah’ın yolundan saptırmak için, gerçeği boş sözlerle değişenler ve Allah’ın yolunu alaya alanlar vardır, işte alçaltıcı azap onlar içindir. 7. Âyetlerimiz o (sapık) kimseye okunduğu zaman kulaklarında ağırlık varmış gibi ve işitmemişcesine büyüklenerek sırt çevirir, işte onu can yakıcı azap ile müjdele.
—-
39/32- Allah’a karşı yalan söyleyenden ve kendisine gelmiş olan doğruyu yalayandan daha zalim var mıdır? İnkârcılar için cehennemde bir durak olmaz olur mu?

40/4. (Ey Muhammedi) Allah’ın âyetleri üzerinde, inkâr edenlerden başkası tartışmaya girişmez. İnkârcıların memlekette gezip dolaşması seni aldatmasın.

40/69. (Ey Muhammedi) Allah’ın âyetleri üzerinde tartışanları görmez misin? Nasıl da çevriliyorlar? 70. Kitab’ı ve elçilerimizle gönderdiklerimizi yalanlayanlar, elbette bileceklerdir.

41/5. Onlar: “(Ey Muhammedi) Bizi çağırdığın şeye karşı kalplerimiz kapalıdır; kulaklarımızda ağırlık, bizimle senin a-randa anlaşmamıza engel vardır; (istediğini) yap, biz de yapacağız” derler.

42/16. Allah’ın çağrısına icabet edildikten sonra, hâla O’nun hakkında tartışmaya girişenlerin delilleri, Rableri katında hükümsüzdür. Onlara öfkelenilmiştir, onlara çetin bir azap vardır.

42/35. Ayetlerimiz üzerinde tartışanlar, kaçacak yerleri olmadığını bilsinler.

45/7-8. Kendine okunan Allah’ın âyetlerini dinleyip, sonra onları hiç duymamış gibi büyüklük taslamakta direnen, pek yalancı ve günahkâr kişinin vay hâline! Ona can yakıcı bir azabı müjdele. 9-10. Âyetlerimizden bir şey öğrendiğinde onu alaya alır. İşte bunlara alçaltıcı bir azap ve ardından da cehennem vardır. Kazandıkları şeyler de, Allah’ı bırakıp edindikleri dostlar da onlara bir fayda vermez. Büyük azâb onlaradır.

46/32. Kim Allah’a çağırana (Muhammed’e) karşılık vermezse, ne (Allah’ı) yeryüzünde aciz bırakabilir, ne de O’ndan başka bir hâmisi vardır. İşte onlar apaçık sapıklıktadırlar.

88/23-24. Kim yüz çevirir, inkâr ederse, Allah onu en büyük azaba uğratır. 25. Doğrusu, onların dönüşü Bizedir. 26. Sonra onların hesabını görmek de Bize aittir.

18/100-101. Gözleri Benim öğüdüme karşı kapalı olan ve öfkelerinden onu dinlemeye tahammül edemeyen kafirlere o gün cehennemi öyle bir gösteririz ki! 102. inkar edenler, Beni bırakıp da kullarımı hâmi edindiklerini mi sandılar? Biz cehennemi inkarcılara konak o-larak hazırladık.

18/56. Biz elçileri sadece müjdeleyici ve uyarıcı olarak göndeririz; inkarcılar ise, onunla hakkı tepelemek için batıl uğruna mücadele verirler. Âyetlerimizi ve uyarıldıkları şeyleri alaya alırlar. 57. Rabbinin âyetleri kendisine hatırlatılmışken onlardan yüz çeviren ve önceden yaptıklarını unutan kimseden daha zalim kim vardır? (Kur’an’ı) anlarlar diye Biz onların yüreklerine örtüler ve kulaklarına ağırlık koyduk. Sen onları doğru yola çağırsan da, artık asla doğru yola girmezler.

16/105. Yalanı, ancak Allah’ın âyetlerine inanmayanlar uydururlar, işte yalancılar oniardır.

16/83. Allah’ın nimetini bilirler, sonra da inkar ederler. Onların çoğu zaten nankördür.

16/88. inkâr edenler ve Allah yolundan alıkoyanlara, yaptıkları bozgunculuğa karşılık azap üstüne azap veririz.

14/13-14. İnkâr edenler, elçilerine: “Ya bizim dinimize dönersiniz, ya da sizi yurdumuzdan çıkarırız” dediler. Rableri, peygamberlere: “Andolsun, Biz haksızlık edenleri yok edeceğiz ve sizi onlardan sonra yeryüzüne yerleştireceğiz. Bu, makamımdan korkan ve tehdidimden korkan içindir” diye vahyetti. 15. (Peygamberler) Rablerinden yardım istediler ve her inatçı zorba kaybetti.

14/28. Allah’ın nimetini nankörlükle değiştirenleri ve toplumlarını helak olacakları yere götürenleri görmedin mi? 29. Bir cehennem ki, hepsi oraya atılacaklar. Orası ne kötü duraktır!

14/3. Onlar dünya hayatını ahirete tercih ederler, Allah’ın yolundan alıkorlar ve onun eğriliğini arzularlar; işte onlar derin bir şaşkınlık içindedirler.

21/39. İnkâr edenler ateşi yüzlerinden ve sırtlarından sayamayacakları ve yardım da göremeyecekleri zamanı keşke bilseler. 40. Ama o ansızın gelecek ve onları şaşırtacaktır. Artık ne onu geri çevirebilecekler, ne de kendilerine süre verilecektir.

23/99-100. Onlardan birine ölüm gelince: “Rabbim! Beni geri çevirin de, bıraktığım yerde iyilik edeyim” der. Hayır; bu sadece onun söylediği bir sözdür. Tekrar diriltilecekleri güne kadar arkalarında (geriye dönmekten alıkoyan) bir engel vardır.

32/22. Rabbinin âyetleri kendisine hatırlatılıp da, onlardan yüz çevirenden daha zalim var mıdır? Şüphesiz suçlulardan öc alacağız.

82/9- Hayır, hayır; doğrusu, siz dini yalanlıyorsunuz. 10-12. Oysa, yaptıklarınızı bilen, değerli yazıcılar sizi gözetlemektedirler.

84/20. Onlara ne oluyor da İnanmıyorlar? 21. Onlara Kur’an okunduğu zaman neden secde etmiyorlar? 22. Aksine, inkarcılar yalanlıyorlar. 23. Oysa, Allah onların sakladıklarını çok iyi bilir. 24. Ey Muhammedi Onlara can yakıcı azabı müjde et.

30/51. Bir rüzgâr göndersek de (yeşillikleri) sararmış görseler, ardından hemen inkâr etmeye başlarlar. 52. (Ey Muhammedi) Sen ölülere işittiremezsin; dönüp giden sağırlara da çağrıyı duyu-ramazsın. 53. Sen körleri sapıklıklarından doğru yola döndüremezsin; sen ancak ayetlerimize inananlara duyurabilirsin ve onlar da teslim olurlar.

30/7. Onlar dünya hayatının görünen kısmını bilirler. Ahiret hayatından ise habersizdirler. 8. Kendi kendilerine Allah’ın gökleri, yeri ve ikisinin arasında bulunanları ancak bir gaye ile ve belirli bir süre için yaratmış olduğunu düşünemiyorlar mı? İnsanların çoğu Rab-lenne kavuşacaklarını inkâr ederler. 9. Yeryüzünde dolaşıp, kendilerinden öncekilerin sonlarının nasıl olduğuna bakmıyorlar mı? (Kaldı ki,) onlar kendilerinden daha kuvvetli idiler ve yeryüzünü işleyip onlardan daha çok îmar etmişlerdi. Onlara da açık belgelerle elçiler gelmişti. Allah onlara haksızlık edecek değildi; ama onlar kendilerine haksızlık ediyorlardı. 10. Sonra Allah’ın âyetlerini yalanlayıp, onları alaya almak suretiyle kötülük yapanların sonu pek kötü oldu.

29/12. İnkâr edenler inananlara: “Bizim yolumuza uyun da, sizin günahlarınızı biz çekelim” derler. Oysa onların günahlarından hiç birini yüklenecek değillerdir. Onlar yalancıdırlar. 13. Onlar, kendi yüklerini, kendi yüklerinin yanında daha nice yükleri yüklenecekler ve uydurup durdukları şeylerden kıyamet günü sorguya çekileceklerdir.

29/23. Allah’ın âyetlerini ve O’na kavuşmayı inkâr edenler, işte onlar, benim rahmetimden ümitlerini kesmişlerdir. Onlar için can yakıcı azap vardır.

83/13. Ayetlerimiz ona okunduğu zaman: “Öncekilerin masalları” der. 14. Hayır, hayır; onların kazanıp durdukları kalplerini paslandırmıştır.

83/29. Suçlular, inananlara gülerlerdi. 30. Yanlarından geçtikleri zaman da göz kırparlardı. 31. Taraftarlarına vardıklarında bununla eğlenirlerdi. 32. İnananları gördükleri zaman: “Doğrusu bunlar sapık olanlardır derlerdi. 33. Oysa kendileri, inananlara gözcü olarak gönderilmemişlerdi.

2/105. Ne Kitaplılardan olan inkârcılar, ne de Putatapanlar, Rabbinizden size bir iyilik inmesini isterler. Oysa Allah rahmetini dilediğine tahsis eder. Allah büyük nimet sahibidir.

2/114. Allah’ın mescitlerinde O’nun adının anılmasını engelleyen ve oraların yıkılmasına uğraşan kimseden daha zâlim kim vardır? Onların, oralara ancak korkarak girmeleri uygun düşer. Dünyada alçaklık onlaradır, onlara ahirette de büyük azap vardır.

2/161. İnkâr edenler ve inkârcı olarak ölenler, işte Allah’ın, meleklerin ve tüm insanların laneti onlaradır. 162. Onlar ebediyyen lânetlikdirler. Onlardan ne azap eksiltilir, ne de kendilerine süre verilir.

2/212. Dünya hayatı inkarcılara süslü görülür. Onlar da inananlarla alay ederler. Oysa (Allah’a) saygılı olanlar, kıyamet gününde onlardan üstün olacaklardır. Allah dilediğine hesapsız şekilde rızık verir.

2/257. Allah inananların hâmisidir, onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır. İnkârcıların hamileri ise Tağut’tur, onları aydınlıktan karanlıklara götürür. İşte bunlar ateşliklerdir, onlar orada kalıcıdırlar.

2/27. Onlar, akdedilmesinden sonra Allah’la olan antlaşmayı bozarlar, Allah’ın birleştirilmesini buyurduğu bağı koparırlar ve yeryüzünde bozgunculuk yaparlar. İşte onlar, kaybedenlerdir. 28. Cansız iken size can veren, sonra sizi öldürüp sonra tekrar diriltecek olan ve en sonunda Kendisine götürüleceğiniz Allah’ı nasıl inkâr edersiniz?

2/6. İnkar edenleri uyarsan da, uyarmasan da onlara göre eşittir, onlar inanmazlar. 7. Allah onların kalblerini ve kulaklarını mühürlemiştir.. Gözlerinde de perde vardır. Artık büyük azap onlaradır.

2/81. Evet, her kim suçu kendisini kuşatacak kadar kötülük işlerse, işte bunlar cehennemliklerdir. Onlar orada temelli kalırlar.

2/99. (Ey Muhammedi) Sana apaçık âyetler indirdik. Onları ancak yoldan çıkmış olanlar inkâr eder. 100. Onlar her ne zaman bir antlaşma yapmışlarsa, içlerinden bir bölük onu bir kenara atmamış mıdır? Doğrusu, onların çoğu inanmaz. 101. Ellerinde olanı doğrulayan bir peygamber Allah katından onlara gelince, Kitap verilenlerden bir bölük, bilmiyorlarmış gibi, Allah’ın Kitabını arkalarına attılar.

8/36. inkâr edenler, mallarını (insanları) Allah yolundan çevirmeye harcıyorlar; daha da harcayacaklar. Sonra bu onlara yürek acısı olacak, mağlup olacaklar. İnkar edenler cehennemde toplanacaklardır. 37. Bu, Allah’ın temizi pisten ayırması ve pis olanı üst üste koyup yığarak hepsini cehenneme koyması içindir. İşte bunlar kaybedeceklerdir. 38. İnkâr edenlere, eğer vazgeçerlerse, geçmişlerinin bağışlanacağını; yok yine devam ederlerse, öncekilerle ilgili uygulamamızın geçerli olduğunu söyle.

8/55. Allah katında yeryüzünde yaşayanların en kötüsü, inkâr edenlerdir. Onlar artık inanmazlar.

8/59. İnkâr edenler, asla öne geçtiklerini sanmasınlar. Doğrusu, onlar aciz bırakamayacaklardır.

3/10. İnkâr edenlerin ne malları ne de çocukları, Allah’a karşı kendilerine bir yarar sağlar. İşte onlar ateşin yakıtıdırlar. 11. Tıpkı Firavun’un adamları ve onlardan öncekilere yapılan gibi; onlar belgelerimizi yalanlamışlar, Allah da onları suçüstü yakalamıştı. Allah’ın cezalandırması çetindir. 12. (Ey Muhammedi) İnkâr edenlere şöyle söyle: “Yenileceksiniz ve cehennemde toplanacaksınız. Orası ne kötü döşektir!”

3/116. İnkâr edenlerin malları ve çocukları onları Allah’a muhtaç olmaktan asla kurtaramaz. İşte onlar ateşliklerdir ve orada temelli kalacaklardır. 117. Onların bu dünya hayatında sarfettikleri şeylerin durumu, kendilerine haksızlık eden topluluğun ekinlerine vurup yok eden soğuk rüzgarın durumu gibidir. Allah onlara zulmetmemiş, ama onlar kendilerine zulmetmişlerdir.

3/176. (Ey Muhammedi) Küfürde koşuşanlar seni üzmesin. Şüphesiz, onlar Allah’a bir zarar veremezler. Allah onlara ahirette bir pay vermemek istiyor. Ayrıca, onlara büyük bir azap vardır. 177. İmana karşılık inkârı satın alanlar, şüphesiz Allah’a bir zarar veremezler. Onlara elem verici bir azap vardır. 178. İnkâr edenler, kendilerine süre vermemizin kesinlikle kendilerinin iyiliğine olduğunu sanmasınlar. Biz onlara yalnızca günahları çoğalsın diye süre veriyoruz. Onlara aşağılayıcı bir azap vardır.

3/196. İnkâr edenlerin memleketlerde dolaşmaları seni aldatmasın. 197. Az bir geçimliğin ardından gidecekleri yer cehennemdir; orası ne kötü bir döşektir.

4/150-151 Allah’ı ve elçilerini inkâr edenler, Allah ile elçilerinin arasını ayırmak isteyerek: “Kimine inanır ve kimini inkâr ederiz” diyenler ve ikisi arasında bir yol tutmak isteyenler; işte bunlar gerçekten inkârcılardır. Biz de inkârcılara aşağılık bir azap hazırladık.

4/167. İnkar edenler ve Allah yolundan alıkoyanlar derin bir şaşkınlığa saplanmışlardır. 168-169. İnkâr edenleri ve haksızlık yapanları Allah bağışlayacak değildir ve onları, içinde temelli kalacakları cehennem yolundan başka bir yola koyacak da değildir.

47/34. İnkâr edip Allah yolundan alıkoyanları, sonra da inkârcı olarak ölenleri Allah kesinlikle bağışlamayacaktır.

13/25. Akdedilmesinden sonra Allah’la olan andlaşmayı bozanlar, Allah’ın birleştirilmesini emrettiği bağı koparanlar, yeryüzünde bozgunculuk yapanlar; işte bunlar lanetlenmişlerdir ve kötü yurt da onlarındır.

13/34. Onlara dünya hayatında azap vardır. Ama ahiret azabı daha ağırdır. Allah’a karşı onları bir koruyan da yoktur.

13/5. Eğer şaşacaksan, onların: “Biz toprak olduğumuz zaman mı? Biz mi yeniden yaratılacağız?” demelerine şaşmak gerekir. Bunlar, Rablerini inkâr edenlerdir ve işte bunların boyunlarında demir halkalar vardır. Bunlar ateşliklerdir, orada temelli kalacaklardır.

98/1-3. Kitabi ılar’dan ve ortak koşan-lardan inkâr edenler, kendilerine açık bir belge, içinde değerli kitapların, bulunduğu arınmış sahifeleri okuyan, Allah katından bir elçi gelene kadar (inkârlarını) bırakacak değillerdi.

98/6. Kitab Ehli’nden ve ortak koşanlardardan inkâr edenler, içinde temelli kalacakları cehennem ateşindedirler. İşte bunlar yaratıkların en kötüsüdürler.

24/57. İnkâr edenlerin Bizi yeryüzünde âciz bırakacaklarını sanmayasın. Varacakları yer ateştir. Ne kötü gidiş yeridir.

22/25. inkâr edenlere, insanları Allah’ın yolundan ve yerli-yolcu bütün insanlar için (ibadet yeri) kıldığımız Mescid-i Haram’dan alıkoyanlara ve orada zulm ile yanlış yola saptırmak isteyene, can yakıcı bir azap tattırırız.

22/55. İnkâr edenler, kendilerine o saat ansızın gelene veya gecesi olmayan günün azabı çatana kadar, Kur’an’dan şüphe etmeye devam ederler.

22/72. Onlara âyetlerimiz apaçık okunduğu zaman .inkâr edenlerin memnuniyetsizliklerini yüzlerinden anlarsın. Neredeyse, kendilerine âyetlerimizi okuyanlara saldıracaklardır. De ki: “Size bundan daha kötüsünü haber vereyim mi? Allah’ın inkâr edenlere vâdettiği ateş! Gidilecek ne kötü yerdir!”

64/10. İnkar edip, ayetlerimizi yalanlayanlar, işte onlar da ateşliklerdir, orada temellidirler. Ne kötü gidiş yeridir.

61/7. İslam’a çağrılmışken, Allah’a karşı yalan uydurandan daha zalim kim vardır? Allah zalim toplumu doğru yola eriştirmez. 8. Ağızlarıyla Allah’ın ışığını söndürmek isterler. Inkârcılar istemeseler de, Allah ışığını tamamlayacaktır.

48/5. O, inanan erkek ve kadınları, içinde temelli kalacakları, altlarından ırmaklar akan cennetlere koyar, onların kötülüklerini örter. Allah katında olan büyük kurtuluş işte budur. 6. Allah hakkında kötü zanda bulunan ikiyüzlü erkek ve kadınlara, ortak koşan erkek ve kadınlara Allah azap etsin; kötülükler kendi başlarına gelsin! Allah onlara öfkelenmiş, onları lânetlemiş ve onlara cehennemi hazırlamıştır. Ne kötü gidiş yeridir.

5/86. İnkar edip âyetlerimizi yalanlayanlar, işte onlar cehennemliklerdir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz