Yüce kitabımız Kuranı Kerim’de tabiatın insanın hizmetine verilmesi ilgili ayetleri bu sayfada derledik. İşte Kuranı Kerim’de geçen Tabiatın insana hizmeti ile ilgili ayetler.
74/11-14. (Ey Muhammedi) Tek olarak yaratıp, kendisine bol bol mal, çevresinde bulunan oğullar verdiğim ve nimetleri yaydıkça yaydığım kimseyi Bana bırak!
80/23. Hayır; (Allah’ın) kendisine buyurduğunu, (insan) hâla yerine getirmemiştir. 24. İnsan, yiyeceğine bir baksın; 25. Suyu bol bol indirmekteyiz. 26-32. Sonra yeryüzünü iyice yarıp sizin ve hayvanlarınızın istifadesi için orada tâ-neli ekinler, üzümler, sebzeler, zeytin ve hurma ağaçları, koca koca ağaçlı bahçeler, meyveler ve çayırlar bitirmekteyiz.
77/25-26. Biz yeryüzünü, dirilerin ve ölülerin toplantı yeri yapmadık mı? 27. ibrada yüksek yüksek sabit dağlar var edip sizi tatlı sularla sulamadık mı?
7/10. Biz sizi yeryüzünde yerleştirdik ve orada size geçimlikler verdik, öyle iken pek az şükrediyorsunuz.
7/26. Ey Ademoğulları! Size, gizlenecek yerlerinizi örtecek ve sizi süsleyecek giysiler indirdik -takvâ giysisi bunlardan daha iyidir-; bunlar Allah’ın işaretlerin-dendir, düşünüp öğüt alasınız diye.
36/71. Onlar için kendi elimizle hay-vanlar yarattığımızı görmezler mi? Onlara sahip de olmaktadırlar. 72. Onları kendilerinin buyruğuna verdik; kimine binerler, kiminin etini yerler. 73. Onlarda kendileri için (daha) nice faydalar ve içecekler vardır. Şükretmezler mi?
25/45-46. Rabbinin gölgeyi nasıl uzattığını -isteseydi onu durdururdu-, sonra güneşi ona delil kılıp, onu yavaş yavaş kendimize çektiğimizi görmez misin? 47. Size geceyi örtü, uykuyu dinlenme, gündüzü de dağılıp çalışma zamanı yapan O’dur. 48-49. Rüzgârları rahmetinin önünde müjdeci olarak gönderen de O’dur. ûlü bir yeri diriltmek ve yarattığımız nice hayvan ve insanları sulamak için gökten tertemiz su indirmişizdir. 50. Düşünüp öğüt almaları için, suyu aralarında dağıtmışız-dır. Buna rağmen insanların çoğu inkârcılıkta direnmiştir.
35/12. İki deniz bir değildir. Birinin suyu tatlı, serinletici ve içilmesi kolay; diğerininki tuzlu ve acıdır. Herbirinden taze et yersiniz ve takındığınız süsler çıkarırsınız; Allah’ın bolluğunu aramanız ve (O’na) şükretmeniz için gemilerin onu yararak gittiğini görürsün.
20/52-53. Mûsa: “Onların bilgisi Rabbimin katında bir kitabdadır. Rabbim şaşırmaz ve unutmaz. Sizin için yeryüzünü döşeyen, onda yollar açan, gökten su indiren O’dur.” dedi. Biz o su ile türlü türlü, çift çift bitkiler yetiştiririz. 54. İster yiyin, ister hayvanlarınızı otlatın, onlarda akıl sahipleri için dersler vardır. 55. Sizi yerden yarattık; oraya döndüreceğiz ve sizi tekrar oradan çıkaracağız.
27/86. Geceyi dinlenmelerine elverişli, gündüzü de aydınlık kıldığımızı görmediler mi?’Doğrusu bunda, inanan millet için dersler vardır.
28/73. (Allah) rahmeti gereği, dinlenmeniz ve lütfunu arayıp (kendisine) şükretmeniz için geceyi ve gündüzü var etmiştir.
17/12. Gece ve gündüzü iki işaret yaptık. Gecenin belirtisini karartıp, gündüzün belirtisini aydınlık kıldık ki, Rab-binizin bolluğunu arayasınız ve yılların sayısını ve hesaplamayı bilesiniz. Herşeyi açık açık anlatıyoruz.
17/66. Bol nimetinden elde edesiniz diye, Rabbiniz sizin için denizde gemiler yüzdürür. Doğrusu, O size acır.
17/70. Andolsun, Biz Ademoğullarına değer verdik. Onları karada ve denizde taşıdık ve onları temiz şeylerle rızıklandırdık. Onlara yarattıklarımızın bir çoğundan daha çok iyilikte bulunduk.
10/5. O, güneşi ışık kaynağı ve ayı aydınlık yapan, yılların sayısını ve hesaplamayı bilmeniz için aya konak yerleri belirleyendir. Allah, bunları ancak hikmeti uyarınca yaratmıştır. O, bu belirtileri, bilecek olanlar için açık açık anlatmaktadır.
10/67. Sizin için, geceyi dinlenmenize elverişli, gündüzü de (göresiniz diye) aydınlık yaratan O’dur. Bunlarda (söz) dinleyenler için işaretler vardır.
15/16. Andolsun, gökte burçlar meydana getirdik ve seyredenler için onları donattık. 17. Onları, kovulmuş her türlü şeytandan koruduk. 18. Ancak, kulak hırsızlığı yapan olursa, parlak bir alev onu kovalar. 19. Yeryüzünü yaydık, oraya sabit dağlar diktik ve orada herşeyi ölçülü bitirdik. 20. Orada sizin için ve rızık veremeyeceğiniz kimseler için geçimlikler varettik. 21. Hâzineleri katımızda olmayan hiç bir şey yoktur. Biz onu ancak bilinen bir ölçüye göre indiririz. 22. Biz rüzgarları aşılayıcı olarak gönderdik ve böylece gökten su indirdik de, sizi onunla suladık; o suyu siz depolamadınız. 23. Doğrusu, Biz diriltiriz, öldürürüz ve (hepsinin gerisinde) varis olarak Biz kalırız.
6/99. Gökten su indiren O’dur. Her çeşit bitkiyi onunla bitirdik. Ondan yetiştirdiğimiz yeşilden, benzeşen ve benzeşmeyen yığın yığın taneler, hurmanın tomurcuklarından sarkan salkımlar, üzüm bağları, zeytin ve nar çıkardık. Ürün verdikleri zaman ürünlerine ve olgunlaşmalarına bakın. İşte bunlarda, inanan toplum için belirtiler vardır.
31/20. Allah’ın göklerde olanları da, yerde olanları da buyruğunuz altına verdiğini ve nimetlerini açık ve gizli olarak size bolca ihsan ettiğini görmüyor musunuz? insanlar arasında, hiç bir bilgisi, rehberi ve aydınlatıcı bir kitabı bulunmadan Allah hakkında tartışanlar vardır.
40/61. Sizin için, geceyi dinlenmenize elverişli ve gündüzü aydınlık kılan Allah’tır. Doğrusu, Allah insanlara karşı lütufkârdır, ama insanların çoğu şükretmezler.
40/64. Sizin için yeri durak, göğü bina yapan, size şekil veren -ki şeklinizi güzel yapmıştır- ve sizi temiz şeylerle rı-zıklandıran Allah’tır. İşte sizin Rabbiniz olan Allah budur. Âlemlerin Rabbi Allah yücedir.
40/79. Binek olarak kullanasınız diye hayvanlan sizin için yaratan Allah’tır; onlardan bazısını da yersiniz. 80. Onlarda sizin için daha nice faydalar vardır; gönüllerinizdeki arzulara, onlara binerek ulaşırsınız. Onlarla ve gemilerle taşınırsınız.
43/10. O, size yeri beşik kılmış ve orada, doğru gidesiniz diye yollar var etmiştir. 11.0, suyu gökten bir ölçüye kadar indirir. Biz onunla ölü memleketi diriltiriz. İşte siz de böyle diriltileceksiniz. 12-14. Her sınıf varlığı yaratan O’dur. O, gemiler ve hayvanlardan size binekler var etmiştir. Bütün bunlar, üzerlerine oturunca Rabbinizin nimetini anarak: “Bunları buyruğumuza veren ne yücedir; zaten bizim takatimiz bunlara yetmezdi. Şüphesiz, biz Rabbimize döneceğiz” demeniz içindir.
45/12. Buyruğu gereğince orada gemilerin yüzmesi, lütfedip verdiği rızkı a-ramanız ve (kendisine) şükretmeniz için denizi buyruğunuz altına veren Allah’tır. 13. O, göklerde olanların ve yerde olanların hepsine sizin için boyun eğdirmiştir. Doğrusu, bunlarda, düşünen kimseler için dersler vardır.
16/5. O, hayvanları da yaratmıştır. Onlarda sizi sıcak tutacak ve daha bir çok faydalı şeyler vardır. Onlardan kimini de yersiniz. 6. Onları (akşamleyin) getirirken ve (sabahleyin) salıverirken onlarda sizin için bir güzellik vardır. 7. Onlar, (kendi başınıza) ancak meşakkatle varacağınız kentlere sizin ağırlıklarınızı taşırlar. Rabbiniz şefkatli ve merhametlidir. 8. Atları, katırları ve eşekleri binmeniz ve süs için yarattı. O sizin bilmediğiniz nice şeyler yaratmaktadır. 9. Yolun doğrusu Allah’ındır. Yolun eğrisi de vardır. O dileseydi, hepinizi doğru yola iletirdi. 10. Gökten size su indiren O’dur; ondan içersiniz; hayvanları otlattığınız bitkiler de onunla biter. 11. Allah o suyla size ekinler, zeytin ve hurma ağaçları, bağlar ve her türlü ürünü yetiştirir. Düşünen topluma bunda ders vardır. 12. O geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı sizin için boyunduruk altına almıştır. Yıldızlar onun buyruğuna boyun eğmektedir. Aklını kullananlara bunlarda ibretler vardır. 13. Yeryüzünde sizin için bitirdiği rengârenk şeyleri de (boyunduruk altına almıştır). Öğüt alacak olanlar için bunlarda bir işaret vardır. 14. Oradan taze et yemeniz, takınacağınız süsler çıkarmanız, Allah’ın bol nimetini aramanız ve O’na şükretmeniz için, gemilerin yara yara gittiğini gördüğün denize boyun eğdiren de O’dur. 15-16. Sizi sallar diye yeryüzüne sabit dağlar, doğru yolda olasınız diye ırmaklar, yollar ve işaretler yerleştirdi. Onlar yıldızlarla da yol bulurlar. 17. Hiç yaratan, yaratamayan gibi olur mu? Düşünüp öğüt almaz mısınız? 18. Allah’ın nimetini sayacak olsanız onu numaralayamazsınız. Muhakkak ki Allah çok bağışlayan ve merhamet edendir.
16/80. Allah, evlerinizi sizin için huzur yeri kılmıştır. Hayvanların derilerinden size yolculuk günlerinizde ve ikamet günlerinizde size yük olmayacak barınaklar; yünlerinden, tüylerinden ve kıllarından, bir süreye kadar kullanabileceğiniz giyimlikler ve geçimlikler varetmiştir. 81. Allah, yarattıklarından size gölgeler yapmış, dağlarda barınaklar var etmiş, sizi sıcaktan koruyacak giysiler ve sizi savaşta koruyacak giysiler var etmiştir. O, (kendisine) teslim olasınız diye, size olan nimetini böyle tamamlıyor.
14/32-34. Gökleri ve yeri yaratan, gökten su indirip onunla size rızık olarak ürünler yetiştiren, emri gereğince denizde yüzsünler diye gemileri buyruğunuza veren, ırmaklara da sizin için boyun eğdiren, daimi yörüngelerinde yürüyen güneşi ve ayı sizin için boyunduruk altında tutan, gece ile gündüzü sizin hizmetinize koyan, size kendisinden istediğiniz her şeyden veren, Allah’tır. Allah’ın nimetini sayacak olsanız, onu numaralayamaz-sınız. Doğrusu, insan pek zalim ve çok nankördür.
21/31. Yeryüzüne, insanlar sarsılır diye dağlar yerleştirdik; doğru gitsinler diye geniş yollar var ettik.
23/18. Gökten suyu ölçüyle indirdik de, onu yerde durdurduk. Şüphesiz onu gidermeye de gücümüz yeter. 19-20. O-nunla, yediğiniz birçok meyvanın bulunduğu hurma ve üzüm bağlarını ve Tûr-i Sinâ’da yetişen, yiyenlere yağ ve katık veren (zeytin) ağacı var ettik. 21. Hayvanlarda size ibret vardır; karınla-rındakinden size içiririz; onlarda daha birçok menfaatiniz vardır; onlardan yersiniz. 22. Hem onların, hem de gemilerin üzerinde taşınırsınız.
32/27. Kuru yerlere suyu gönderip o-nunla hayvanlarının ve kendilerinin yedikleri ekinleri çıkardığımızı görmediler mi? Bunlar hiç görmezler mi?
67/15. Yeryüzünü size boyun eğdiren O’dur. Öyleyse, yerin sırtlarında dolaşın ve Allah’ın verdiği rızıktan yiyin; sonunda dönüş O’nadır.
78/6-7. Yeryüzünü bir beşik, dağları da onun için birer direk kılmadık mı? 8. Sizi çift çift yarattık. 9. Uykunuzu dinlenme vakti kıldık. 10. Geceyi bir örtü yaptık. 11. Gündüzü çalışma vakti kıldık. 12. Üstünüze yedi kat sağlam gök bina ettik. 13. Işık veren bir kandil (güneş) var ettik. 14-16. Taneler, bitkiler, ağaçları sarmaş dolaş bahçeler yetiştirmek için, yoğunlaşmış bulutlardan bolca su indirdik.
79/27. Ey İnkarcılar! Sizi yaratmak mı daha zordur, yoksa Allah’ın diktiği göğü yaratmak mı? 28. Onun tavanını yükseltmiş ve ona şekil vermiştir. 29. Gecesini karanlık yapmış, gündüzünü aydınlatmıştır. 30. Ardından yeri düzenlemiştir. 31. Ondan suyunu çıkarmış ve otlağını meydana getirmiştir. 32. Dağları yerleştirmiştir. 33. Sizin ve hayvanlarınızın istifadesi için.
30/48. Alllah, bulutları kaldırmaları için rüzgarları gönderip, onları gökte dilediği gibi yayan ve onları bölük bölük yapandır. Artık sen de, onların arasından yağmurun çıktığını görürsün. (Allah) onu kullarından dilediğine uğratınca hemen sevinirler. 49. hâlbu ki, daha önceden kendilerine yağmur indirilmesinden ümitlerini kesmişlerdi.
2/189. Ey Muhammedi Sana hilal halindeki ayları sorarlar. De ki: “Onlar, insanlar için ve hac için belirlenmiş zamanların işaretidir”28 İyilik, evlere arkalarından girmenizde değildir; iyi kimse, (Allah’a) saygılı olan kimsedir. Evlere kapılarından girin! Allah’a saygılı olun, ki başarıya ulaşasınız.
2/22. O, yeryüzünü size döşek ve göğü bina yapan, gökten su indirip onunla size rızık olarak ürünler yetiştirendir. Artık bile bile Allah’a ortaklar koşmayın.
2/29. Yerde olanların hepsini sizin için yaratan, sonra göğe doğru yönelip onları yedi gök olarak düzenleyen O’dur. O herşeyi bilir.
55/10. (Allah) yeri de insanlar için meydana getirmiştir. 11-12. Orada meyveler, salkımlı hurma ağaçları, yapraklı taneler, güzel kokulu otlar vardır. 13. Ey insanlar ve cinler! Öyleyken, Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlarsınız?
22/53. Allah’ın gökten su indirdiğini ve yerin yeşerdiğini görmez misin? Doğrusu Allah lutfeden, haberdar olandır.