Cehennem ahirette günahkar insanların ceza görecekleri yerdir. Kafir ve münafıklar oradan ebediyyen çıkamazlar. Müminlerden günahkar olanlar da bir müddet azap görür, sonra cennete giderler.
Cehennem, azabı dayanılmaz bir yerdir. Kur’an ve Hadisler’de uzun uzun anlatılır. Ateşi onun ehlini teşkil eden kafirler ve onların taptıkları şeylerdir.
Cehennem yedi tabaka halindedir ki bunlar:
1— Nar-ı Cehennem (en büyük ateş) Müslümanlardan günahkar olanlar burda ceza görürler.
2— Lezâ (Kavuran, yalazlı, halis, alev) Hristiyanlar için hazırlanmıştır.
3— Hutâme (Allah’ın tutuşturulmuş ateşidir ki değdiği her şeyi kırıp ufalar) Yahudilerin azap görecekleri yerdir.
4— Saîr (Alevli ve zehirli yanan ateş) Buraya güneşe, aya ve yıldızlara tapanlar atılır.
5— Sekar (Kızgın ateş) Ateşe tapanlar içindir.
6— Cahıym (Tabaka tabaka, yahut yaygın halde veya yaylım halinde gelen, saldıran ateş) Buraya Allah’a eş koşanlar girerler.
7— Haviye (Kaynayıcı ateş) Münafıklar ve dinden dönenler içindir.
Bu durum, Kur’an’da “onun (cehennemin) yedi kapısı vardır. Her kapıdan ayrı bir fırka girer.” (Hirc Suresi 44) ayetiyle belirtilmiştir.
Cehennemin en korkunç tabakası Haviyedir. Oraya dünya hayatında Peygamberlere gelip “Biz sana inandık” dedikleri halde oradan ayrılınca alay eden ve “biz onu kandırdık” diyen münafıklarla, İslamiyeti kabul ettiği halde sonra dinden dönen mürtetler gireceklerdir.
Cehennem bir azap yurdudur. İçinde merhametsiz zebaniler ve her türlü işkence aleti bulunur. Cehennemde “Zemher” denilen ve ne kadar soğuk olduğunu ancak Allah’ın bileceği bir yer vardır ki, kızgın ateşte yakılanlar bir müddet için oraya sokulurlar. Cehennemdeki hayat ebedidir ve sonsuza kadar devam eder.
Cehennemliklerin yiyeceği, başları şeytanların başları gibi olan zakkum ağacının meyveleridir. İçecekleri de kaynar bir su olan Hamim ve cehennemliklerin yaralarından akan Gassak’tır. Katrandan elbiseler giyerler. Kaçıp kurtulacakları hiç bir yer yoktur. Cenab-ı Hak onlara: “İşte sizin yalan saymakta devam ettiğiniz ateş budur!” diye buyurur.
Cehennem haktır ve şu anda mevcuttur. Kıyamet günü insanların önüne sürüklenerek getirilir.
Dünyada iken kendisine nice nimetler verildiği, kitap ve peygamberler gönderildiği halde bunlara inanmayan, hatta alay eden, ibadetlerinde ihmalkârlık gösteren, günah işlemeyi marifet bilen insanlar sonunda hak ettikleri cehenneme gireceklerdir. Allah “Rabbinizden mağfiret dileyin. Sonra tövbe ederek günahlardan dönün. Çünkü o çok esirgeyen, müminleri çok sevendir.” buyurur.
Cehennemde herkes hak ettiği cezaya uğrar. Kimseye haksızlık yapılmaz. Cehennem meleklerinin reisine Mâlik denilir.
Müslümanlar Cehennem’den Allah’a sığınır ve insanları devamlı ikaz ederek oradan uzaklaştırmaya çalışırlar. Buna iyiliği emretmek, kötülüğü yasaklamak denir. Cehennemden korkmak ve Yüce Allah’a çok fazla dua etmek lazımdır.