Cami lügatta “Toplayıcı toplayan, müslümanların ibadet maksadıyla toplandıkları yer” gibi manalara gelir. Mabet, mescid de aynı anlamda kullanılan kelimelerdir.
Cami müslümanları bir araya getiren, her türlü maddi ve manevi yardımlaşmanın kaynağı olan mübarek yerdir. Camilere Allah’ın evleri de denir. Tevbe Suresi’nin 8. ve devamı olan ayetlerinde yüce Rabbimiz:
“Allah’ın mescidlerini, ancak Allah’a ve ahiret gününe iman eden, gereği üzerine namaz kılan, zekâtı veren, Allah’dan başkasından korkmayan kimseler imar eder, onarırlar” buyurmuştur.
İlk mescid Peygamberimizin Mekke’den Medine’ye hicret ederken Küba’da yaptığı mesciddir. Daha sonra Medine’de Mescid-i Nebevî yapılmıştır. Allah için inşa edilen ilk mabet ise Mekke’deki Kâbe-i Muazzamadır. Önceleri son derece sade yapılan camiler sonraları genişletilmiş, ezan okumak için minareler, hutbe okumak için minberler yapılmıştır.
Müslüman sanatkârlar neticede İslâm dininin kutsal mabedi olan camiler birer sanat harikası haline getirmiş, göz kamaştırıcı eserler yapmışlardır. Şam’da Kahire’de, Bağdat’ta, Edirne ve İstanbul’da nâdide camiler vardır. Bunlardan Süleymaniye, Selimiye, Sultan Ahmet gibi Camiler dünyanın harika eserleri arasında yer alırlar.